Werbung
 Übersetzung für 'CanA' von Türkisch nach Deutsch
cana yakın {adj}umgänglich
1 Übersetzung
Neue Wörterbuch-Abfrage: Einfach jetzt tippen!

Übersetzung für 'CanA' von Türkisch nach Deutsch

cana yakın {adj}
umgänglich
Werbung
Anwendungsbeispiele Türkisch
  • Ancak Chazelle onlara karşı çok cana yakındı, deneyim eksikliklerini anlıyor ve hatalarına aldırmıyordu.
  • Görüntüsünün aksine yumuşak huylu, sahibine bağlı ve cana yakın bir türdür.
  • Dinozorlar oyunda cana dönüşür.
  • Balonlar yapıp akıl sağlığını düzeltebilir, fakat bunu yapmak 10 cana mâl olur. Adventure modunda kilitli bir odada bulunca açılır.
  • Scottish Fold cinsi kedilerin karakterleri ise uyumlu, sakin, oyuncu ve cana yakındır. Kendi başlarına kaldıkları zaman bile oyun oynayarak vakit geçirirler.

  • Google Roboto'nun modern, cana yakın ve duygusal bir yazı tipi olduğunu açıkladı.
  • Uzak mesafe oyuncuları çok düşük bir cana sahiptir ve güvenli mesafede durduğu sürece çok yüksek hasar verebilirler.Genellikle yakın mesafe dövüşlerinden kaçabilecekleri kaçış yolları vardır ama bu manevraları kullanmadıkları zaman çok çabuk indirilebilirler.
  • 1-up (veya “1UP”, 1-UP”), video oyunlarında, oyuncunun oyuna devam edebilmesi için bir adet cana hak kazanmasını anlatan terimdir.
  • ya göre Numerian hatırı sayılır bir edebî donanıma sahip, cana yakın bir insan, büyük bir hatip ve şairdi.
  • Somerhalder, The CW kanalında yayınlanan genç drama dizisi "The Vampire Diariesde tehlikeli, akıllı, cana yakın ve erkek kardeşinin kız arkadaşı, Salvatore kardeşlerin eski aşklarının görsel ikizi Elena Gilbert'a aşık vampir Damon Salvatore'u canlandırmıştır.

  • Afgan tilkisi ("Vulpes cana"), köpekgiller (Canidae) familyasının Vulpini oymağına ait, Asyada bulunan bir tilki türü. En küçük köpekgillerden biridir.
  • “Compadre” veya “Compadrito”adı verilen bu kabadayı tipilemelerinin eğlence anlayışı “şarap” ile “cana" (bir tür şeker kamışı rakısı) içip, şarkı söylemek ve dans etmektir.
  • TDK'ye göre "gizlice cana kıyma" ve "kötülük etmeye kalkışma" olarak açıklanmaktadır.
  • Oldukça cana yakın ve samimi bir insandır. Nataşa’yı sevmektedir, fakat Nataşa ona yüz vermeyince vazgeçer.
  • 2) Düşen taşlar : Yolumuzun üzerine düşüp geçmemizi engelleyebilir. Eğer üzerimize düşerse bir cana malolur.

  • Bart Bok, astronomi alanında son derece popüler bir kişilikti, cana yakınlığı ve mizah anlayışıyla dikkat çekiyordu.
  • Filozof ve fizikçi Mario Bunge, Rapoport'u gerçek hayat problemlerine uygulanabilirliği, matematiği kullanması ve "bütüncül gevezelikten kaçınması" nedeniyle cana yakın bulduğu bir bilge olarak nitelendirdi.
  • Lara'nın ölümü, Escobar'ın cinayet suçlamasıyla yargılanmasına ve Kolombiya'da suçluların iadesi konusunda binlerce cana mal olacak uzun sürecek bir çatışmaya yol açtı.
  • Genellikle, bozkır lochlarının gece sakini olarak kabul edilir, atlardaki muadili su atından daha cana yakındır, ancak benzer amfibi ve biçim değiştirme yeteneklerine sahiptir.
Werbung
© dict.cc Turkish-German dictionary 2024
Enthält Übersetzungen von der TU Chemnitz sowie aus Mr Honey's Business Dictionary (nur Englisch/Deutsch).
Links auf das Wörterbuch oder auch auf einzelne Übersetzungen sind immer herzlich willkommen!