Werbung
 Übersetzung für 'bertaraf etmek' von Türkisch nach Deutsch
-i bertaraf etmek {verb}jd./etw. ausmerzen
bertaraf etmek {verb}beseitigen
Teiltreffer
etmek {verb}machen
60
etmek {verb}tun
31
tespit etmek {verb}feststellen
müzakere etmek {verb}debattieren
teşhis etmek {verb}diagnostizieren
pes etmek {verb}nachgeben
tarif etmek {verb}erklären
mücadele etmek {verb}streiten
kontrol etmek {verb}überprüfen
edeb.gazete.
tefrika etmek {verb}
in Zeitungs­fortsetzungen veröffentlichen
pol.
iltica etmek {verb}
Asyl beantragen
hareket etmek {verb}abreisen
istifa etmek {verb}sein Amt niederlegen
istirahat etmek {verb}sich erholen
kabul etmek {verb}akzeptieren
teyit etmek {verb}bestätigen
ilan etmek {verb}ausrufen [verkünden]
cafcaf etmek {verb}angeben
iptal etmek {verb}absagen
rapor etmek {verb}melden
22 Übersetzungen
Neue Wörterbuch-Abfrage: Einfach jetzt tippen!

Anwendungsbeispiele Türkisch
  • Aşağı Bağlarbaşı köyünde Geç Bizans döneminden kalan kale (Türklerin Bizans'a olan akınlarını bertaraf etmek için yapılan Geyve Boğazı kaleler zincirinden bir tanesi) ve Akıncı köyü sapağından Adapazarı istikametine yaklaşık 4 km mesafede ana yolun kenarında Çoban Kalesi görülebilecek tarihi yerler arasındadır.
  • Geleneksel duruşlarda bulunan sürtünmeyi bertaraf etmek için çark montajı elektrik alanıyla altı elektrottan merkezlenir.
  • Kişi suçla itham edildiğinde, bu suç iddiasını bertaraf etmek amacıyla da avukatlar devreye girer.
  • Her türlü iktisadi ve içtimai haksızlıkları bertaraf etmek.
  • Nindokai savunma sanatını anlayıp uygulayabilecek duruma gelen kimselerin, kendilerini karşısındaki hasımlarına karşı daha kolay şekilde korumak, daha çabuk ve atik davranmak suretiyle doğabilecek tehlikeyi bertaraf etmek, böylece de saldırıyı önlemek suretiyle insanın hayatta kalmasını sağlamak ve en az riskle tehlikeyi geçiştirmek gibi temel işlevleri bulunmaktadır.

  • Rusya'nın ileri görüşlü Çarı Deli Petro, İsveç tehdidini bertaraf etmek için harekete geçti.
  • İbn Teymiye insanın fıtratı gereği medeni olduğunu, başka bireylerle birleşmeye hem çıkar değişimi hem de tehlikeleri bertaraf etmek için ihtiyaç duyduğunu düşünmüştür.
  • ... siklofosfamid), instabilite veya zayıf emilim gibi sorunları bertaraf etmek için ön ilaç formuna başvurulur.
  • Kont kendinin soylu genç hizmetkârı olan Cheribino'nun, karısı Kontese ilgi gösterdiğini hissedince Cheribino'yu aradan bertaraf etmek için onun kendi askerî alayında bir subay olması için destek sağlar.
  • Fakat hükûmet döneminin başlamadan itibaren obenli birkaç isyanla karşılaştı ve bunlara bertaraf etmek için epeyce çaba göstermek zorunda kaldı.

  • Fizikçiler bu sonsuzlukları bertaraf etmek için üç temel kuvvette (elektromanyetik, güçlü nükleer kuvvet ve zayıf nükleer kuvvet) işe yarayan ancak kütleçekimde yaramayan matematiksel teknikler (renormalizasyon) geliştirdiler.
  • Günümüzde bu karışıklığı bertaraf etmek ve kendi verdikleri adı kullanma yönelimiyle Aleut halkı ve dili için Alaska'da akademik çevrelerde Unangan adı tercih edilmektedir.
  • Kapalı olanlar özellikle soğuk kuzey ülkeleri ve Kuzey Amerika'nın kuzey kesimlerinde ve oldukça sıcak olan ülke ve bölgelerde iklimin dezavantajlarını bertaraf etmek amacıyla tercih edilir.
  • Reaktif oksijen türlerini bertaraf etmek insan için birçok fayda saylayabilmektedir.
  • 1791 yılında çariçenin yeni sevgilisi Platon Zubov'u bertaraf etmek için kıskancından Sankt-Peterburg'a geri döndü.

  • Nitekim Berlinliler onlarca yıl bölünmüşlüğün yara izlerini bir an önce bertaraf etmek istiyordu.
  • Bu durum muvacehesinde, Kansu Gavri kendi devletinin de dayanağı olan ana gelir kaynağını tehdit eden bu tehlikeyi bertaraf etmek için Portekizliler ve İspanyollarla mücadele etmek üzere Kızıldeniz'de yeni bir donanma hazırladı.
  • Topel, Hava Kuvvetleri’ne ait dörtlü F-100 kolunun lideri olarak görevlendirilmiş; Gemikonağı Limanı’nda bulunan Rum gemisini bertaraf etmek üzere dalış yaptığı sırada yara alan uçağından paraşütle atladıktan sonra esir düşmüş ve işkence görerek öldürülmüştür.
  • Şu anda Palermo ölçeği değeri sıfırdan büyük olan tek bilinen DYO (29075) 1950 DA'dur. Bu cismin 2880'de Dünya'ya çok yakın geçeceği ya da çarpacağı (p ≤ 0,003) beklenmektedir. Dönüş ekseninin yönelmesine göre ya Dünya'yı birkaç on milyon kilometre uzaktan ıskalayacak, ya da 1:300 oranında bir ihtimâlle Dünya'ya çarpacaktır. Fakat insanlığa 29075) 1950 DA'nın yörünge hesaplarını daha iyi yapmak ve tehlikeyi gerekirse bertarâf etmek için 8 yüzyıldan fazla bir süre kalmaktadır.
Werbung
© dict.cc Turkish-German dictionary 2024
Enthält Übersetzungen von der TU Chemnitz sowie aus Mr Honey's Business Dictionary (nur Englisch/Deutsch).
Links auf das Wörterbuch oder auch auf einzelne Übersetzungen sind immer herzlich willkommen!