Übersetzung für '
beslemek' von Türkisch nach Deutsch
| VERB | beslemek | besliyor | besledi besler | beslemez |
VERB infinitive | pres. cont | past definite
aorist | aorist negative
5 Übersetzungen
Neue Wörterbuch-Abfrage: Einfach jetzt tippen!
Anwendungsbeispiele Türkisch
weitere Beispiele ...
- Akdeniz Havzasında yapraklar ve genç saplar geleneksel olarak asma budama işleminden sonra koyun ve keçileri beslemek için kullanılır.
- Annesi, dokuz çocuğu kocasının maaşıyla beslemek için mücadele ediyordu.
- Potlaç bölgenin ticaret ve ulaşımda kullanılan Şinok diliyle bütün batı kıyısına yayılmıştır, hem "beslemek" hem de "tüketmek" anlamındadır.
- Asker toplamaktan askerî eğitime, giderek gelişen bir organizasyon olarak 16. ve 17. yüzyıllarda ordular büyümüş ve büyük bir sektör haline gelmiştir. beslemek zorunda da kalmıştır.
- Pereira Piskoposu olarak görev yaptığı dönemde Castrillón Hoyos'un terk edilmiş çocukları beslemek için geceleri sokaklarda yürüdüğü belirtilirdi.
- 1950'de Wella, saçları korumak ve beslemek için tasarlanan ilk saç balsamı olan Koleston'u tanıttı. 1954'te, Hollywood ikonu Elizabeth Taylor, Koleston reklamlarında göründü.
- Aynı zamanda özel tahsisli amplifikatörler kulaklıkları, özellikle yüksek empedanslı ve / veya düşük hassasiyetli olanları, veya elektrostatik kulaklıkları beslemek için odyofiller tarafından yaygın olarak kullanılmaktadır.
- Doğru akımdan, herhangi bir devreyi veya cihazı beslemek için yüksek güçte bir alternatif akım oluşturan osilatörlere invertör adı verilir.
- OCS Inventory yazılımı GLPI yöneticisini beslemek için kullanılabildiğinden bir bilişim varlık yönetimi çözümü de sunar.
- Tanrıça Kıpay-Hotun bu ağaçta yaşar ve göğüslerini insanlığı beslemek için kullanırdı.
- Minnet duyguları bir başka insana yönelik olabileceği gibi bir tanrıya yönelik de olabilir. Şükran duyguları beslemek İslam ve Hristiyanlık dinlerinin önemli bir parçasıdır.
- Göl dolayında sayıları çok azalmış olan Duhalar (kendi dillerinde Tu'ha) yaşamaktadır. Geçimlerini geyik beslemek ve avcılıkla sağlamaktadırlar. Dilleri yok olmaya yüz tutmuştur.
- yüzyılın ortalarındaki bu topluluğun esas meşgalesi hayvan beslemek olup, bulundukları mahallerde altı ayda bir kere yayladan kışlaya ve kışladan yaylaya olacak şekilde gidip gelmekteydiler.
- Bu balıkları diğer akvaryum balıklarıyla beslemek uygun değildir.
- Hatta bazı ülkelerde kobayları tek beslemek suç sayılır.
- Doğrudan yokedilemezler. Parçalandığı zaman hemen tekrar bir araya gelir. İskelet Kral onları ahtapot ordusunu beslemek için kullanmıştır.
- Genelde Nisan ayından Temmuz ayının sonuna kadar yavrularını beslemek ile uğraşırlar.
- Biberon, özellikle küçük çocuklara süt içirmeye yarayan bir alettir. Emerek kullanılır. Genellikle plastikten üretilir. Ayrıca bazen hayvanları da beslemek içinde biberon verilir.
- Kediyi besin yönünden zengin beslemek ve antioksidanlar, hastalığa karşı korunmada küçük de olsa katkıda bulunabilir.
- Shahab Moradi, ihtiyacı olan çocukları beslemek için mmcharity olarak bilinen madar-e-mehraban (/mɒdær-e-mehræbɒn/; Farsça: مادر مهربان) adlı sivil toplum kuruluşunun kurucusudur.
© dict.cc Turkish-German dictionary 2024
Enthält Übersetzungen von der TU Chemnitz sowie aus Mr Honey's Business Dictionary (nur Englisch/Deutsch).
Links auf das Wörterbuch oder auch auf einzelne Übersetzungen sind immer herzlich willkommen!