Übersetzung für 'kaçak' von Türkisch nach Deutsch

kaçak

Flüchtiger {m}

Ausreißer {m}

Deserteur {m}ordu

---

Werbung

kaçak çalışma

Schwarzarbeit {f}

kaçak iş

Schwarzarbeit {f}

kaçak yolcu

Schwarzfahrer {m}

blinder Passagier {m}

kap kacak

ungeprüft Kochgeschirr {n}

---

kaçak seyahat etmek {verb}

schwarzfahren

• Buradaki kaçak müslümanları ticaret kervanları için tehdit olarak gören Mekke ileri gelenleri, Medine ileri gelenlerine kaçakların iadesi maddesinden feragat etiiklerini bildirince Ebu Cendel ve diğer kaçak müslümanlar Medine'ye girebildiler.
• Elektronikte kaçak akım, akım iletimi için uygun değildir.
• IŞİD’in kaçak petrolü bölgesinden farklı şekillerde çıkarabileceği düşünülmektedir.
• Hatıra amaçlı avcılık, kaçak avlanma ile karıştırılmamalıdır. Kaçak avcılık yasadışıdır.
• Bu tür akı, kaçak akı olarak adlandırılmaktadır.

• 2007 yılında henüz Bakanlar Kurulu kararı ile kazıların başlanmasından önce alanda yapılan yüzey araştırmaları sırasında makro vejetasyon altında gizlenmiş alanda kaçak kazılarla tahrip edilmiş, kuzey-güney aksında görülen derin bir kaçak kazı çukuru kesitinde saptanan kült adağı terrakotta mask ve heykelcikler o zaman tapınağın yeri konusunda önemli bir veri olarak değerlendirilmişti.
• Kontrolsüz ve kaçak yapılaşma sonucu mahalle çarpık konutlarla dolmuştur.
• Profesyonel turist rehberi belgesine sahip olmadan turist gruplarına rehberlik yapmak, "kaçak rehberlik" olarak adlandırılır ve T.C.
• Gölden düdenlerden su kaçakları olmaktadır. Batı kıyısındaki düden yüksekte olduğundan, kaçak 1123 m seviyesine gelindiğinde başlamaktadır.
• Bu etki (genellikle istenmeyen) “kaçak sığa” olarak adlandırılmıştır.

• Asgari ücret hem okuyup hem çalışabilecek lise öğrencilerini okuldan ettiği gibi, küçük işler yaparak en azından az bir maaşa çalışabilecek işçileri de pazar dışında bırakmaktadır. Kaçak işçi çalıştırılmasının bir sebebi de asgari ücrettir.
• Hikâye, karlı ıssız Alaska'dan geçerken kaçak bir trende mahsur kalan iki kaçak mahkum ve bir kadın lokomotif yardımcısı ile ilgilidir.
• Birleşik Devletler Sınır Devriye Teşkilatı'nın 2010 yıllık raporundan elde edilen veriler, çeşitli ülkelerden Amerika Birleşik Devletleri'ne kaçak olarak yapılan sınır geçişlerinin toplam sayısı arasında, % 90'ının yalnızca Meksika'dan olduğunu göstermektedir.
• Levée'ye karşı direnişin çok az olduğu veya hiç olmadığı ve çok sayıda kaçak olduğu bölgeler vardı, diğer bölgelerde ise yaklaşık yüzde 60 kaçak vardı.
• Gümrükten kaçak geçen malların satıldığı bir adresti.

• En büyük antropojenik metan emisyonları kaynağı tarım'dır ve gaz havalandırma ve fosil yakıt endüstrisi kaynaklı kaçak emisyonlar bunu yakından takip eder.
• Lisa'nın kaçak uydu yayınını protesto etmek amacıyla izlemeyeceğini söylemesi üzerine Homer, Lisa'yı dışarı yollar.
• Birçok yargı bölgesinde, bir yargılama devam ederken gözaltından kaçan bir kaçak , kendisine verilen mahkumiyet veya cezalara itiraz etme hakkını kaybeder, çünkü kaçma eylemi mahkemenin yetkisini hiçe sayar.
• Fairbank ve Webster; Lewis Hayden, harısı Harriet ve Harriet'in oğlu Joseph'i bir at arabası ile Ripley, Ohio'ya taşıyarak özgürlüklerine kavuşturdu. Kaçak çift, beyaz görünmek için yüzlerine un sürmüştü ve tehlike anında oğullarını vagon koltuğunun altına gizleyecekti.