Werbung
 Übersetzung für 'kafayı' von Türkisch nach Deutsch
kafayı bulmak {verb}sich betrinken
1 Übersetzung
Neue Wörterbuch-Abfrage: Einfach jetzt tippen!

Übersetzung für 'kafayı' von Türkisch nach Deutsch

kafayı bulmak {verb}
sich betrinken
Werbung
Anwendungsbeispiele Türkisch
  • Bize masal anlatmaya kafayı fazlasıyla takmış ve inandırıcılığı için her şeyi göze alan...
  • Sadakat ve onura kafayı takmıştır.
  • Ayrıca, özel bir çift ayakkabı giyilmekte ve kafayı darbelere karşı korumak için bir başlık takılmaktadır.
  • Rangers maçın ilk bölümünde iki farklı öne geçmişti. İlk gol forvet oyuncusu Colin Stein'den gelirken, David Smith'in pasında kafayı vuran Willie Johnston ikinci golü kaydetti.
  • Silent Hill serisi derin ve kafayı kullandırmak zorunda olan bulmacalarıyla ünlenmiştir.

  • Oyuna girdikten sadece 1,8 saniye sonra Cesc Fabregas'ın ortasına kafayı vuran Bendtner topu ağlara gönderdi.
  • Kasklar, kafayı korumak için bir savaş başlığı olarak çok eski çağlardan beri kullanılagelmiştir.
  • "Chupat" kelimesi İspanyolca "chupar" sözcüğüne benzediğinden, ve "emmek" anlamındaki kelimenin argoda "kafayı çekmek" anlamında kullanılması nedeniyle nehrin, dolayısıyla da eyaletin adı değişikliğe uğramıştır.
  • Ama kafayı sıyırmıştır. Yeniden açılan Sunnydale Lisesinin bodrum katında yaşamaktadır.
  • Anadolu'da en yaygın şekil kavalın özellikle uzun tonlarda aşağıdan ağız kısmına doğru sallanmasıyla yapılır, ayrıca nefes şiddetini arttırıp azaltmakla, kafayı hafifçe sallamakla ve perde üzerindeki parmağı hafifçe hareket ettirmekle de değişik şekillerde nüans yapılabilinir.

  • Yaklaşık 700 sene evvel, Avrupa'nın 3 büyük sihir okulu Durmstrang, Beauxbatons ve Hogwarts arasında 5 senede bir gelenek haline gelen, bi' metre ötelerinde bir ejderha ile kafayı yemek üzere olan büyücülerin zekalarını ve cesaretlerini konuşturduğu bir turnuvaydı.
  • Beyaz bir polis, Carter'ın çocukluğunda siyah olduğu için ona kafayı takmış, tekrar tekrar hapse atmak için uğraşmış ve 1966 senesinde hapse girmesinde büyük rol oynamıştır.
  • Lestrade, yaşananları Napolyon Savaşları'ndan dolayı Napolyon ile kafayı bozmuş bir delilin işi olarak nitelendirirken, Holmes olayın ardındaki gerçekleri ustalıkla aydınlatmayı bilir.
  • Başa basma, belirgin bir sebep olmaksızın kafayı duvara bastırmak veya yüzü bir köşeye itmekle karakterize edilen bir veterinerlik durumudur.
  • Zincir peçelik, kafayı örten bir zırh türüdür.

  • Kariyerinin başlangıcından beri, Halsey kişisel sağlığı konusunda açıktı; 2015'te kariyerinden bahsederken, "Ben sadece bunu başaran, kafayı yemiş bir taşçı çocuğum" dedi.
  • Örneğin; "Yabancı" (The Stranger) filminde, dedektif; bir Nazi savaş suçlusunun izini sürmekle o kadar kafayı bozmuştur ki; hedefini ele geçirmek için diğer insanları ölümcül tehlikelere maruz bırakır.
Werbung
© dict.cc Turkish-German dictionary 2024
Enthält Übersetzungen von der TU Chemnitz sowie aus Mr Honey's Business Dictionary (nur Englisch/Deutsch).
Links auf das Wörterbuch oder auch auf einzelne Übersetzungen sind immer herzlich willkommen!