Translation for 'beraberlik' from Turkish to English

beraberlik {noun}

unity

unverified draw [tied game]oyun

• Eleme turlarında 90 dakikalık beraberlik sonucunda uzatma, uzatmalarda da beraberlik hâlinde penaltı atışlarına geçilmektedir.
• Kayserispor, Bobô'nun gol attığı maçlarda 3 galibiyet, 1 beraberlik, 2 yenilgi almıştır.
• Yaptığı Samir Nasri ve Jérémy Ménez gibi pahalı transferlere rağmen ligin ilk yarısını 4 galibiyet, 5 beraberlik ve 9 mağlubiyetle kapatan Antalyaspor, devre arasında bu futbolcunun yanı sıra Samuel Eto'o ile de yollarını ayırdı.
• Newcastle United, sezona Allardyce önceki takımı Bolton'ı 3 - 1 yenerek başladı ve ilk dokuz maçta 5 galibiyet ve 2 beraberlik aldı.
• Pereira, Fenerbahçe ile Süper Lig'de 8 galibiyet, 4 beraberlik ve 5 yenilgi aldı.

• Sezonun ilk yarısını lider olarak bitiren takım 15 maçta sadece 2 beraberlik ve 1 mağlubiyet almıştı.
• İlk 9 maçta 3 galibiyet 3 beraberlik 3 mağlubiyet aldı.
• Türkiye 2 beraberlik ile grup sonuncusu olurken, elemelerin bitimiyle Denizli görevden ayrıldı.
• Takım Euro 1992'de başarı kazanamadı ve 2 beraberlik, 1 mağlubiyetle grup sonuncusu oldular.
• Ayrıca, beraberlik teklifi hemen ilk anda yapılmak zorunda değildir.

• Bu sıralama stratejisine göre beraberlik gösteren elemanlara aynı sıralama numarası verilir.
• Final dışındaki karşılaşmalarda uzatma dakikalarından da beraberlik çıkarsa kazanan kura ile belirlenecek, finalde beraberlik durumunda ise karşılaşma tekrar oynanacaktı.
• İki cimnastikçi arasında beraberlik olması durumunda, her iki isim de listelenir ve sonraki pozisyon (birinci için beraberlik için ikinci, ikinci için beraberlik için üçüncü) o pozisyon için bir madalya verilmediği için boş bırakılır.
• Aktör; Christian Slater, Matthew McConaughey ve müzisyen Paul Rossi ile beraberlik yaşadı.