Advertisement
 Translation for 'beyaz' from Turkish to English
beyaz {adj}white
2
unverified
gastr.önol.
beyaz şarap {noun}
white wine
zool.T
beyaz ayı {noun} [Ursus maritimus]
polar bear
zool.T
beyaz ayı {noun} [Ursus maritimus]
ice bear [rare] [polar bear]
4 translations
To translate another word just start typing!

Translation for 'beyaz' from Turkish to English

beyaz {adj}
white

beyaz şarap {noun}
unverified white winegastr.önol.

Advertisement
beyaz ayı {noun} [Ursus maritimus]
polar bearzool.T

ice bear [rare] [polar bear]zool.T
Usage Examples Turkish
  • ... 25 Şubat 1959), Beyaz Rus mimar, diplomat ve gazeteci.
  • Beyaz-kırmızı-beyaz bayrak, 1918'de Belarus Halk Cumhuriyeti'nde ve Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından bağımsızlığını ilan eden Belarus'ta 1991-1995 yılları arasında kullanılan bayrak.
  • 7 Ocak 2010 tarihinde, Kavalenka Vitsebsk'deki bir Noel ağacının tepesine tırmandı ve en tepesine beyaz beyaz-kırmızı-beyaz bayrağı yerleştirdi.
  • Savaş alanında her zaman beyaz bir üniforma ve beyaz bir atla görülmesi, askerleri arasında "Beyaz General" ve "Beyaz Paşa" lakablarıyla anılmasına yol açmıştır.
  • En yaygın renkleri beyaz üstüne gümüş rengi, kahverengi üstüne beyaz ve kızılkahverengi üstüne beyaz çizgilidir.

  • Beyaz trüf tüketmek ve ödediğiniz paranın karşılığını almak için en iyi yol, pişirmeden yemektir.
  • Kırmızı-beyaz çubuklu, düz beyaz ve beyaz desenli kırmızı olan formaların göğüs reklamı ise Yayla olmuştur.
  • Şarkının klibi beyaz temalı idi ve beyaz objeler kullanıldı. Adams'ın hep beyaz giyindiği klipte Uzakdoğulu bir kadında beyaza boyanmıştı.
  • Çoğu kuyrukkakan türünün, ayırıcı özelliği erkek ve dişi kuş tüyleri olmasına rağmen, bu türün her iki eşeyinin erişkinleri, beyaz bir kıç ve çoğunlukla beyaz kuyruğun dışında siyahtır.
  • Çoğunlukla çizgili gri yukarısı ve beyaz aşağısı ve bu türe onun ismini veren göğüs kenarlarında iki küçük siyah yaması vardır.

  • Paige baba tarafından yarı beyaz ışıklı olduğu için objeleri hareket ettirebilme gücü, beyaz ışıklar içinde ışınlama olarak işlemektedir.
  • Nehir yatağında sık sık bulunan beyaz yeşim (Uygurca: قاشتاش Kaştaş; Çince: 玉; "Yù") taşından dolayı, nehre "beyaz yeşim" adı da verilir.
  • Gözün kendisi beyaz değildir; bütün yaşlarda mevcut olan beyaz göz-hilallerinden Beyaz gözlü martı ismini alır.
  • Gözlemler novaların, bileşenlerden birisi beyaz cüce olan çift yıldız olduklarını göstermektedir; diğer yıldız bir kırmızı devdir ve atmosferi genişlemektedir.
  • Vikesland Krallığı'nın orijinal bayrağı; siyah, beyaz ve kırmızı renkli üç yatay parçadan oluşmakta.

    Advertisement
    © dict.cc Turkish-English dictionary 2024
    Contains translations by TU Chemnitz and Mr Honey's Business Dictionary (German-English only).
    Links to this dictionary or to individual translations are very welcome!