Advertisement
 Translation for 'fincan' from Turkish to English
NOUN   fincan | fincanlar | fincanın
fincan {noun}cup
1 translation
To translate another word just start typing!

Translation for 'fincan' from Turkish to English

fincan {noun}
cup
Advertisement
Usage Examples Turkish
  • Tastevin geleneksel olarak şarap olgunluk ve tadını değerlendirirken şarap üreticileri ve şarap uzmanlarınca kullanılan küçük, çok sığ gümüş fincan veya fincan tabağıdır.
  • Şirketin ilk ürünü, aynı anda tek bir fincan demlenmiş kahve yapabilen Clover 1s idi.
  • Hint geleneksel tıbbı olan Ayurveda da ise bir fincan sıcak limon suyunun ciğerleri temizleyeceğine inanılır.
  • Mırra geleneksel olarak kulpsuz, küçük tek bir fincan ile servis edilir. Serviste yaş olarak büyükten küçüğe doğru giden bir sıra takip edilir.
  • Ancak bir fincan sabah çayıyla yatakta uzanmanın insanoğlunun en iyi hali olduğunu bilen birileri hâlâ var.

  • Kırmızı isketeler tohum yer ve çok büyük sürüler halinde gezinir. Yarı göçebedirler. Dişi, ağaçta yapmış olduğu fincan şeklindeki yuvasına 3 yeşilimsi beyaz yumurta bırakır.
  • Dişiler tüy, kıl yosun ve köklerden ağaç veya çalılara fincan şeklinde gizli yuvalar yaparlar.
  • Dosya:Tortoni 3 008.jpg|Café Tortoni Buenos Aires’de bulunan meşhur kafelerden biridir. Arjantinliler kişi başına yılda 141 fincan kahve içerler.
  • Douglas Adams'ın yazdığı Otostopçunun galaksi rehberi'nde Altın yürek (uzay gemisi) isimli uzay gemisi basit bir fincan çayın içinde oluşan Brown hareketiyle çalışmaktadır.
  • Kuş, kozalaklı ağaç dalına yaptığı fincan şeklindeki derin yuvasına bir seferde on iki kadar yumurta bırakabilir.

  • de yarım fincan demlenmiş kahve ile yarım fincan krema ve süt köpüğü ile servis edilir.
  • Çay içerken bir fincan ve fincan tabağı takımı kullanmak adettendir.
  • Kafeinizm genellikle günlük kafein tüketimi 1-1.5 grama ulaştığında ortaya çıkar. Referans olarak, 227 ml demlenmiş bir fincan kahve ~95 mg kafein içerir.
  • DB320'de diğer firavunların kalıntılarıyla birlikte adının yazılı olduğu dört fincan bulunmasına rağmen, mumyası hiçbir zaman bulunamadı.
  • Günümüz Türkçe tarifi:Birkaç baş soğanı ince ve tekerlek şeklinde doğrayıp hepsini bir sahana döşeyip ayıklanmış çiğ balıkları bütün bütün dizip ve soğanın geri kalanını üzerine döşeyip bir fincan zeytin yağı iki fincan sirke ve tuz konulup pişirilir.

  • Robusta kahve çekirdeklerine kıyasla Arabica çekirdekleri daha az kafein içerir. Ortalama bir fincan Arabica kahvesi yaklaşık 200 miligram kafein içeriğine sahiptir.
  • Fincanın üstleri ve tutamak aynı yatay direnç hattında hizalanmıştır. Bu çizgiye kulplu fincan figürünün boyun çizgisi denir.
  • Mesela, İngilizce ve Rusça fincan ve bardakları ayrı ifade eder.
  • Kapalı-tohumlularda, hipantiyum ya da çiçek kabı [...] çanak yaprak, taç yaprak ve çiçek erkek organların esas kısımlarının fincan şeklinde bir tüp oluşturduğu yapıdır.
Advertisement
© dict.cc Turkish-English dictionary 2024
Contains translations by TU Chemnitz and Mr Honey's Business Dictionary (German-English only).
Links to this dictionary or to individual translations are very welcome!