Advertisement
 Translation for 'lakin' from Turkish to English
lakin {conj}but
lakin {conj}however
lâkin {adv}nevertheless
3 translations
To translate another word just start typing!

Translation for 'lakin' from Turkish to English

Advertisement
lakin {conj}
but

however
lâkin {adv}
nevertheless
Usage Examples Turkish
  • İsa Gambar yönetimine itiraz eden parti içi muhalefet birkaç aday çıkarmayı başarmış, lakin sonda muhalefeti temsilen 2 aday kalmıştır.
  • 2018-19 sezonunda sezonu Şampiyon tamamlayan Fırat Üniversitesi ve ikinci tamamlayan Sürsürüspor direkt Bölgesel Amatör Lige yükseldi, lakin Sürsürüspor BAL'a katılmadı.
  • Pegasus Airlines, Mart 2016'da Kebele'ye İstanbul'dan uçuşlar düzenlemeye başladı lakin bu geçici oldu ve Ekim 2016'da sona erdi.
  • 11 ile 100 numaralı arrancarlara ise Numeros adı verilir lakin bunlar numara sıraları güçlerine göre değil arrancar oluş zamanlarına göredir.
  • Marquand bu karamsarlığı dolayısıyla toplumda üst sınıfa geçemedi, lakin üst sınıfın özelliklerini romanlarında somutlaştırmayı başardı.

  • Yahudilikte alkollü içeceklerin genel tüketimine izin verilir, lakin sarhoş olmak önerilmez. Özellikle şarap ithal bir madde olarak görülür ve dini törenlere dahil edilir.
  • Burada sarhoş bir şekilde iki başarısız intihar girişiminde bulunur lakin kafasına televizyonun düşmesi ile uyuyakalır.
  • Birkaç yıllık ömrü kalan Cemal'in son isteği kızına ev almaktır lakin bunu başaramayınca çok üzülür.
  • 27 Eylül 2014'te 8 . Kurultay düzenlendi. İsa Gambar yönetimine itiraz eden parti içi muhalefet birkaç aday çıkarmayı başarmış, lakin sonda muhalefeti temsilen 2 aday kalmıştır.
  • Her gün bir çilekli pasta yapmaktadır lakin satmaz.

  • Jack de bu arada Sarah'dan hoşlanmıştır lakin onu başkasıyla görünce uzaklaşır.
  • Cezaevi yetkilileri tarafından tedavinin gizliliği çerçevesinde olayla ilgili bilgi vermekten kaçınılmış, lakin yaralanmanın "yataktan düşme" sonucunda gerçekleştiği öne sürülmüştür.
  • Amerikalı askerler için düzenlenen bir baloda yeniden İsveç kontu ile karşılaşan Marie Antoinette onunla bir gönül ilişkisine girer lakin kontun Amerika'ya dönmesi ile bu son bulur.
  • Tekne, orsa giden bir tekne kadar olmasa da rüzgâr üstüne doğru gider, lakin yelkenin rüzgârı alma açısı yüzünden daha hızlıdır.
  • Cumhuriyetçi Parti (Boşnakça: "Republikanska stranka," RS) 1994 yılında Bosna-Hersek'te kurulmuş bir siyasi partiydi. Laik bir politika benimsemedi lakin pek çok Boşnak'tan destek alamadı.

  • Tarihî figür, tarihte önemli olmuş, lakin artık yaşamayan bir kişidir.
  • Basarab, Mihal Şişman ile Sırp Krallığı karşısında savaştı lakin Velbazhd savaşında mağlup oldu.
  • Kenanlı dini çok tanrılıydı lakin bazı durumlarda tek tanrılıydı.
  • 10 şubat 1994 yılında Cebrayıl ili Cocuk-Mercanlı köyü uğrunda giden savaşlarda O, düşmanın birçok canlı gücünü mahv ediyor; lakin bu savaşta kendisi de hayatını kaybediyor.
  • Kamerun ve Nijerya turnuvaya katılımları kesinleşmişti; lakin, Meksika için vizelerini zamanında alamadılar ve bu nedenle maçlarını hükmen kaybettiler.

    Advertisement
    © dict.cc Turkish-English dictionary 2024
    Contains translations by TU Chemnitz and Mr Honey's Business Dictionary (German-English only).
    Links to this dictionary or to individual translations are very welcome!