Übersetzung für 'aşmak' von Türkisch nach Deutsch

asmak {verb}

aufhängen

aşmak {verb}

übertreffen

---

Werbung

engelleri {pl} aşmak {verb}

Hindernisse {pl} überwinden

okulu asmak {verb}

die Schule schwänzen

takatini aşmak {verb}

ungeprüft überfordern

zorlukları aşmak {verb}

sich durchsetzen

• İstenmeyen allen oluşumunu aşmak için Kobayashi yöntemi ile arin üretimi sikloalkin sentezi için uyarlanmıştır.
• • DNSSEC ve DNSSEC yayılımının algılanan zorluğunu, karmaşıklığını aşmak .
• Bilinçlendirme eğitimi, bağımsız faaliyetler ve ayrımcılığı aşmak için fayda sağlamaktadır.
• Kalem etekle yürürken yaşanan zorluğu aşmak için tasarımcılar, eteğin daha çok arka tarafında ivme pilisi veya yırtmaç yerleştirmektedir.
• EXID (이엑스아이디) 5 üyeden oluşan Güney Koreli bir gruptur. "Exceed in Dreaming"‘in kısaltması olup anlamı “"Hayalleri aşmak/aşmış"” anlamına gelmektedir.

• Avrupa ve Asya'daki ürünlerin üretim sorununu aşmak için, şirket Latin Amerika'daki gelişmekte olan ülkelerde yeni fabrikalar açtı.
• Yazar, Atatürkçülüğü Türk toplumunu akıl yolu ile bu çağ uygarlığının ileri toplumları arasına katmak ve akıl kılavuzluğu ile yapılacak araştırmadan bizleri alıkoyucu gelenek ve görenekleri yıkarak aşmak olarak tanımlar.
• Dünya Savaşı'nda savaş malzemelerinin kiralanmasıyla yeniden gündeme gelen Leasing , bu yıllarda Amerika'da yaşanan krizden sonra finansman güçlüklerini aşmak isteyen firmalarca benimsenerek modern bir uygulama biçimi kazanmıştır.
• Güçlü bir kanıt, olabilirin sınırlarını belirleyip, bu problemleri çözmek için bu sınırı aşmak gerektiğini göstermektir.
• Geçmek, aşmak anlamları vardır. Atın başka alemlere gidebilen bir hayvan olduğu inancı ve atlamanın atın yaptığı hareket olmasıylada ilgisi bulunmaktadır.

• Kuantum kuyusu lazerleri eşik değeri aşmak için daha az elektrona ve elektron deliklerine ihtiyac duyarlar, klasik ikili heteroyapıdaki lazerlere göre.
• Leo daima Roma’nın geçmişteki gücü ve yüceliğini aşmak için Havari Petrus ve Pavlus’un tevazusunu takip etmesi gerektiğini söylemiştir.
• Ayrıca bazen bu engellemeleri aşmak için kullanılan araçlar da filtreleme ve sansüre uğramaktadır.
• Artyakıcı ("afterburner"), özelikle jet uçaklarında kalkışta ve tırmanışta ivmelenmeyi artırmak ya da ses hızını aşmak amacıyla kullanılan itiş sistemi.
• Ancak bu akımın kimi sınırlamalarını aşmak ve resimlerine kişiselliklerini katmak istiyorlardı.

• Artık tek kurtuluş yolunun batıya doğru dağları aşmak olduğunun farkına varmışlardı.
• Seçim sisteminin özelliği nedeniyle siyasi partiler genel ve seçim çevresi barajlarını aşmak zorunda kalırken, bağımsız adaylar ise sadece seçim çevresi barajını aşmak zorunda oldular.
• Hemen hemen tüm sürümlerinde, kopya koruma sistemini aşmak için yamalar ve CloneCD-sürümleri yayınlanmış olsa da, StarForce koruma sistemi aşılması gerçekten çok zor bir yapıya sahip olduğundan kısa sürede üne kavuştu.
• Bunu aşmak amacıyla birçok çocuk, bazı durumlarda ebeveynlerinin de yardımıyla, yaşlarını büyük gösterir.
• 1960'ların sonlarında, 2B kompozit laminatlarla ilgili sorunları aşmak için geliştirildi, ancak aynı zamanda örgü işleminin faydalarını da korumuştur.