Übersetzung für 'abanoz' von Türkisch nach Deutsch

abanoz {adj}

aus Ebenholz gefertigt

---

abanoz

Ebenholz {n}

• Bağdat köşkünün kapı ve pencereleri ile dolap kapakları abanoz ağacından yapılmıştır.
• Yüksek hacimli ticaretin belirli öğeleri, büyük gemilerin kullanıldığı ahşap ve abanoz gibi özel ahşaptır.
• Abanoz, tropikal bölgelerde yetişen bazı ağaçlardan elde edilen kara renkli çok sert bir odundur.
• Zemin katın giriş kısmındaki kabul salonunda Nurettin Niyazi'nin Kurşunlu banyo ve kadınlar tablosu, Alman yapımı piyano, Japon yapımı vazolar ve Mısır yapımı hiyeroglif yazılarla süslü pirinç ve abanoz ağacından yapılmış tütsülük bulunur.
• Zeus'un oturduğu taht, abanoz ağacından yapılmış, altın, fildişi ve değerli taşlardan kakmalar ile süslü hâliyle heykelin kendisinden daha etkileyiciydi.

• Türkçede üyelerinin bazıları abanoz bazıları da hurma adlarıyla bilinir.
• Sap ucunun sıklıkla bir insan başı şekline oyulmuş ve boyanmış hali ile fildişi, abanoz ya da sedef kullanılarak yapılmış kakmalar sık görülen süslemelerdir.
• Abanoz, Mersin ili Anamur ilçesine bağlı Çukurabanoz köyü sınırları içinde bir yayladır.
• Ahşaptan yapılan Obua'nın üretiminde genellikle abanoz ya da gül ağacı tercih edilmekle birlikte şimşir ve sedir ağaçları da kullanılmaktadır.
• Üçüncü Selim Han abanoz ağacından bir mimar arşını yaptırdı.

• Pencere kanatları abanoz ve fildişi kakmalıdır.
• Akçaağaç gövdeli, akçaağaç boyunlu ve abanoz klavyeli.
• Örneğin, adi bir taş oyulup mermer veya daha kıymetli bir madenden kesilmiş parçaları gömmek, abanoz üstüne sedef parçaları gömmek, ceviz tahtası üzerine fildişi veya kemik parçalarını desenli olarak keserek gömmek suretiyle yapılmış kakma işlerine pek çok yerde rastlanmaktadır.
• Klarnet (klarinet ya da gırnata), sert ve dayanıklı ağaçlardan genellikle de abanoz ağacından yapılan üflemeli bir çalgı türüdür.
• Jean-Baptiste Tavernier 1675 yılında, mührün Topkapı'daki kutsal emanet odasında bir divan ayağının duvarına oyulmuş bir niş içinde küçük bir abanoz kutu içinde saklandığını bildirdi.

• Üvey annesinin Sihirli Aynası tarafından "saçları abanoz kadar siyah, dudakları gül kadar kırmızı, teni kar kadar beyaz" olarak tanımlanır.'taki Persephone karakterini geliştirirken araştırmaları istenen zor bir görevdi.
• İkinci Rahip Puimre, Hatşepsut'a adanmış bir abanoz tapınağının inşasını, II.Tuthmosis için iki dikilitaşın inşasını ve Tura kireçtaşından yapılmış kapıların yapımını denetledi.