Seite 1 von 11 für den Buchstaben Y im Türkisch-Deutsch-Wörterbuch
ya
entweder
und [in kurzen Gegenfragen]
und wie steht's mit ...
ya ... ya da
entweder ... oder
ya da
oder <od.>
Ya hep ya hiç!
Alles oder nichts!
Ya şimdi ya (da) hiç.
Jetzt oder nie.
Ya şimdi ya hiç.
Jetzt geht es um die Wurst.deyim
Ya siz?
Und Sie?
yaban
fremd
wildbot.zool.
Wild-bot.zool.
yaban havucu [Pastinaca sativa]
Pastinake {f}bot.T
yaban kedisi [Felis silvestris]
Wildkatze {f}zool.T
yaban mersini
Blaubeeren {pl}bot.gastr.T
Heidelbeeren {pl} [südd.] [österr.]bot.gastr.
yaban mersini [Vaccinium myrtillus]
Heidelbeere {f}bot.gastr.T
Schwarzbeere {f}bot.T
Waldbeere {f}bot.T
yabancı
Ausländer {m}
fremd
Fremd-
yabancı cisim
Fremdkörper {m}tıp
yabancı dil
Fremdsprache {f}
yabancı dil dersi
Fremdsprachenunterricht {m}dileğitim
yabancı düşmanlığı
Ausländerfeindlichkeit {f}
Fremdenhass {m}
yabancı egemenliği
Fremdherrschaft {f}
yabancı kaynak
Fremdkapital {n}fin.muh.
yabancı kelime
Fremdwort {n}dil
yabandomuzu
Wildschwein {n}zool.T
yabani havuç [Pastinaca sativa]
Pastinake {f}bot.T
yağ
Fett {n}
Öl {n}
yağcı [argo]
Schleimer {m} [pej.]
yağda yumurta
Spiegelei {n}gastr.
yağlamak
einfetten
yağlanma eğilimi
Neigung {f} zur Fettansetzung
yağlı
fett
yağlı kâğıt
Butterbrotpapier {n}
yağma [çapul]
Plünderung {f}
yağma [yağmak işi]
Regnen {n}
yağmur
Regen {m}meteo.
yağmur bulutu
Regenwolke {f}meteo.
yağmur damlası
Regentropfen {m}
yağmur ormanları {pl}
Regenwald {m}
Yağmur yağıyor.
Es regnet.
yağmurlu
regnerisch
yağmurluk
Regenmantel {m}giyim
yağsız süt
Magermilch {f}
yaguarundi [Puma yaguarondi, syn.: Herpailurus yaguaround]
Jaguarundi {m}zool.T
yağyakıt
Heizöl {n}
Yahudi
Jude {m}din
jüdisch
Yahudi [kadın]
Jüdin {f}din
Yahudilik
Judentum {n}din
yahut
oder <od.>
yaka
Kragen {m}
yakacak
Brennstoff {m}
yakalamak
fangen
yakın
nah
nahe
nahestehend
vertraut
yakın geçmişte
unlängst
yakın zamanda
in absehbarer Zeit
in nächster Zeitdeyim
yakında
bald
yakından incelemek
unter die Lupe nehmendeyim
yakınında
bei
nah
yakınlık
Nähe {f}
yakınsamak
konvergierenmate.
yakışıklı
attraktiv [nur bei Männern]
gutaussehend [Mann]
yakışıksız
unpassend [unangebrachtes Verhalten]
yakışmak
gut stehen [Kleidung]
kleiden [+ Akk.]giyim
passen
yakıt
Brennstoff {m}
Treibstoff {m}
yakıt göstergesi
Tankanzeige {f}otomot.
Tankuhr {f}otomot.
yaklaşık
annähernd
circa <ca.>
etwa
ungefähr
yaklaşık olarak
ungefähr
zirka
yaklaşım
Vorgehensweise {f}
yaklaşmak
sich nähern
yaklaştırmak
heranführen
yakma
Verbrennung {f}
yakmak
anzünden
yakmak -i
einschalten (Ofen, Licht)
yakmalık sunu
Brandopfer {n}din
Yakup
Jakob {m}İncilonom.
yakut
Rubin {m}jeol.
yakut taşı
Rubin {m}jeol.
yalamak
ablecken
yaentweder
yaund [in kurzen Gegenfragen]
yaund wie steht's mit ...
ya ... ya daentweder ... oder
ya daoder <od.>
Ya hep ya hiç!Alles oder nichts!
Ya şimdi ya (da) hiç.Jetzt oder nie.
deyim
Ya şimdi ya hiç.
Jetzt geht es um die Wurst.
Ya siz?Und Sie?
yabanfremd
bot.zool.
yaban
wild
bot.zool.
yaban
Wild-
bot.T
yaban havucu [Pastinaca sativa]
Pastinake {f}
zool.T
yaban kedisi [Felis silvestris]
Wildkatze {f}
bot.gastr.T
yaban mersini
Blaubeeren {pl}
bot.gastr.
yaban mersini
Heidelbeeren {pl} [südd.] [österr.]
bot.gastr.T
yaban mersini [Vaccinium myrtillus]
Heidelbeere {f}
bot.T
yaban mersini [Vaccinium myrtillus]
Schwarzbeere {f}
bot.T
yaban mersini [Vaccinium myrtillus]
Waldbeere {f}
yabancıAusländer {m}
yabancıfremd
yabancıFremd-
tıp
yabancı cisim
Fremdkörper {m}
yabancı dilFremdsprache {f}
dileğitim
yabancı dil dersi
Fremdsprachenunterricht {m}
yabancı düşmanlığıAusländerfeindlichkeit {f}
yabancı düşmanlığıFremdenhass {m}
yabancı egemenliğiFremdherrschaft {f}
fin.muh.
yabancı kaynak
Fremdkapital {n}
dil
yabancı kelime
Fremdwort {n}
zool.T
yabandomuzu
Wildschwein {n}
bot.T
yabani havuç [Pastinaca sativa]
Pastinake {f}
yağFett {n}
yağÖl {n}
yağcı [argo]Schleimer {m} [pej.]
gastr.
yağda yumurta
Spiegelei {n}
yağlamakeinfetten
yağlanma eğilimiNeigung {f} zur Fettansetzung
yağlıfett
yağlı kâğıtButterbrotpapier {n}
yağma [çapul]Plünderung {f}
yağma [yağmak işi]Regnen {n}
meteo.
yağmur
Regen {m}
meteo.
yağmur bulutu
Regenwolke {f}
yağmur damlasıRegentropfen {m}
yağmur ormanları {pl}Regenwald {m}
Yağmur yağıyor.Es regnet.
yağmurluregnerisch
giyim
yağmurluk
Regenmantel {m}
yağsız sütMagermilch {f}
zool.T
yaguarundi [Puma yaguarondi, syn.: Herpailurus yaguaround]
Jaguarundi {m}
yağyakıtHeizöl {n}
din
Yahudi
Jude {m}
Yahudijüdisch
din
Yahudi [kadın]
Jüdin {f}
din
Yahudilik
Judentum {n}
yahutoder <od.>
yakaKragen {m}
yakacakBrennstoff {m}
yakalamakfangen
yakınnah
yakınnahe
yakınnahestehend
yakınvertraut
yakın geçmişteunlängst
yakın zamandain absehbarer Zeit
deyim
yakın zamanda
in nächster Zeit
yakındabald
deyim
yakından incelemek
unter die Lupe nehmen
yakınındabei
yakınındanah
yakınlıkNähe {f}
mate.
yakınsamak
konvergieren
yakışıklıattraktiv [nur bei Männern]
yakışıklıgutaussehend [Mann]
yakışıksızunpassend [unangebrachtes Verhalten]
yakışmakgut stehen [Kleidung]
giyim
yakışmak
kleiden [+ Akk.]
yakışmakpassen
yakıtBrennstoff {m}
yakıtTreibstoff {m}
otomot.
yakıt göstergesi
Tankanzeige {f}
otomot.
yakıt göstergesi
Tankuhr {f}
yaklaşıkannähernd
yaklaşıkcirca <ca.>
yaklaşıketwa
yaklaşıkungefähr
yaklaşık olarakungefähr
yaklaşık olarakzirka
yaklaşımVorgehensweise {f}
yaklaşmaksich nähern
yaklaştırmakheranführen
yakmaVerbrennung {f}
yakmakanzünden
yakmak -ieinschalten (Ofen, Licht)
din
yakmalık sunu
Brandopfer {n}
İncilonom.
Yakup
Jakob {m}
jeol.
yakut
Rubin {m}
jeol.
yakut taşı
Rubin {m}
yalamakablecken
Seite 1 von 11 für den Buchstaben Y im Türkisch-Deutsch-Wörterbuch
Neue Wörterbuch-Abfrage: Einfach jetzt tippen!
Impressum © dict.cc 2025