Übersetzung für 'köken' von Türkisch nach Deutsch

köken

Herkunft {f}

Ursprung {m}

ungeprüft Provenienz {f}

---

Werbung

köken bilimi

Etymologie {f}bilimdil

• Z Kuşağı, ulusal köken açısından Avrupa Birliği'ndeki en çeşitli nesildir.
• İyidere nüfusunu etnik köken bakımından başta Türkler ve Laz kökenli aileler oluşturmaktadır.
• Tsukuyomi'nin ismi ile alakalı olarak birçok köken tezi bulunmaktadır.
• Kuşlarda başka türü konak olarak kullanmakta zorunlu kuluçka parazitliği ile ilgili yedi bağımsız köken olduğu önerilmiştir.
• Krice "pimî" («yağ») kelimesinden köken alan "pimîhkân" sözünden gelir.

• Dış üreme organları 'ürogenital sinüs' adı verilen yapıdan köken alırlar.
• İnyupikçe yerli adı Ulġuniq olup "ulġu-" ('düşmek, devrilmek') fiilinden köken alır. Sakinlerine Ukkuałuk denir.
• Köken bilimsel sözlük veya etimolojik sözlük, verilen sözcükleri köken bilimi ("etimoloji") açısından inceleyen sözlüktür.
• Bu sözcüklerin kökenleri hakkında farklı değerlendirmeler için Hasan Eren'in köken bilimi çalışmalarına da bakılabilir.
• Frontal kemik nöral krest hücrelerinden köken aldığı tahmin edilmektedir.

• Sarkomlar, mezenkimal hücrelerden köken alan kötü huylu tümörlerdir.
• Diğer bir köken teorisi, Suvorov'un kısmi Ermeni kökenli olduğudur.
• Asimilasyonizm Tüm etnik gruplardan ve köken kültürlerinden insanların asimile edilmesi veya özümsenmesini teşvik etme politikası.
• Mezososyoloji, gelir, yaş, cinsiyet, ırk, etnik köken ve örgütler gibi sosyal unsurların incelenmesidir.
• Apadana'nın köken olarak antik Mısır mimari geleneğinden geldiği düşünülmektedir.

• Pehlivanoğlu: Efendim, adet olduğu üzere kürsüye her çıkan türlü türlü etnik kökenler diye zabıtlara geçiriyor.
• Trakya ırkının kökeni hakkında fazla bir bilgiye sahip değiliz.
• Sâmirîler (Sâmirî İbranicesi: ࠔࠠࠌࠝࠓࠩࠉࠌ; [...]; [...] , "al-Sāmiriyyūn"), Eski Yakın Doğu'daki İbrani İsrailoğullarından köken alan etno-dinî gruptur.
• Türk ([...] , [...]) sözcüğünün köken bilimini, sözcüğün geçirdiği düşünülen süreçleri ve bu ismi kullanan halkları ifade eder.