Werbung
 Übersetzung für 'kabiliyet' von Türkisch nach Deutsch
NOUN   kabiliyet | kabiliyetler | kabiliyetin
kabiliyetFähigkeit {f}
2
kabiliyetBegabung {f}
2 Übersetzungen
Neue Wörterbuch-Abfrage: Einfach jetzt tippen!

Übersetzung für 'kabiliyet' von Türkisch nach Deutsch

kabiliyet
Fähigkeit {f}

Begabung {f}
Werbung
Anwendungsbeispiele Türkisch
  • Genel zeka faktörü ya da "g" faktörü, bir bireyin çeşitli bilişsel kabiliyet ölçümlerindeki skorları arasında gözlemlenen korelasyonları özetleyen bir psikometrik yapıdır.
  • Aynı şekilde, lojistik kabiliyet de savaşta konuşlandırılabilecek kuvvet sayısını belirler.
  • Çoğu kaynakta, dil ediniminin, insanın doğasında var olan bir kabiliyet olduğunu belirtilmektedir.
  • Bu durum Kaepernick tarafından kendi teknik kabiliyet veya performansından çok siyasal tutumundan dolayı olduğu iddia edilmiştir.
  • Uçak, hem istikrarlı hem de nispeten manevra kabiliyet ile I.

  • İslami feminizm cinsiyetleri kabiliyet açısından değil, toplumdaki özellikler olarak görür.
  • Nesnelerin interneti projelerinde çıktının, şirketin iş katmanına bir kabiliyet veya katma değer eklemesi beklenmektedir.
  • Profesyonel kariyerine başlamasıyla beraber büyük kabiliyet olarak gösterilen Neumann, kariyerine boyunca birkaç karşılaşmada üstün bir performans göstermesine rağmen sakatlıklar ve formsuzluklar sonucu beklenen performansı veremedi ve "Ebedi kabiliyet" olarak nitelendirildi.
  • Stacie Orrico genç yaşlarda bir Hristiyan kabiliyet yarışmasında keşfedildi ve oradan sonra iki tane iyi çıkış yapmış albümler çıkardı.
  • Fakat bunun için tımar ve zeametin bağlı olduğu alay, varisin toprağı idare edebilecek kabiliyet ve şartlara haiz olduğuna şehadet ederlerdi.

  • Kafa kafaya dövüşülür ve yenmek için güç, kabiliyet ve refleks gerekir.
  • Hiç birisinde ülkeyi idare edecek kabiliyet yoktur, ölümümden sonra oğullarımdan hiç birinin veliahtlığa kızım kadar lâyık olmadıkları görülecektir” cevabını verdi.
  • Lejyonlar, Roma Cumhuriyeti ve Roma İmparatorluğu boyunca göstermiş oldukları olağanüstü başarıdan ötürü, antik dönem boyunca uzun süre askeri kabiliyet ve etkinliğin modeli olarak addedilmişlerdir.
  • Bugün, birleşik şirketlerinin birleşik gücü ile MİTAŞ Endüstri, kalite, teknoloji, kapasite ve kabiliyet alanlarında kendini sürekli geliştirmeyi ve müşterilerine yaratıcı, güvenli ve çevre dostu teknolojilerle bütünleşik ürün ve hizmetler sunmayı taahhüt etmektedir.
  • Kabiliyet yaklaşımı (ayrıca kabiliyetler yaklaşımı olarak da atıfta bulunulmaktadır), insan esenliğine yönelik normatif bir yaklaşımdır, öyle ki kişilerin herhangi bir şeyi yapma hakkına veya hürriyetine sahip olmaktan ziyade değeri olan yaşamlar elde etme asıl kabiliyetine odaklanır.

  • Cuci burada diplomatik kabiliyet ile iyi bir taktik sergileyerek orman halklarını, Sibiryanın güneyini ve Kırgızları kendine bağlayarak geri döndü.
  • Spor tırmanışı doğası gereği güç, dayanıklılık, cimnastik kabiliyet ve tırmanış tekniği gerektirmektedir.
  • Şirket, 24 Ağustos 1999 tarihinde Ürdün Silahlı Kuvvetleri'ne bilimsel ve teknik hizmetler için yerli kabiliyet sağlanması amacıyla kraliyet kararnamesi ile kuruldu.
  • Mansûre ordusunda terfiler çalışkanlığa göre olacak, yani bir nefer kabiliyet ve gayreti sayesinde başbinbaşılığa kadar yükselebilecekti.
Werbung
© dict.cc Turkish-German dictionary 2024
Enthält Übersetzungen von der TU Chemnitz sowie aus Mr Honey's Business Dictionary (nur Englisch/Deutsch).
Links auf das Wörterbuch oder auch auf einzelne Übersetzungen sind immer herzlich willkommen!