Werbung
 Übersetzung für 'kabul etmek' von Türkisch nach Deutsch
-i kabul etmek {verb}etw. zulassen [erlauben]
kabul etmek {verb}akzeptieren
ungeprüft kabul etmek,tanımak {verb}einräumen [anerkennen, eingestehen]
Teiltreffer
Kabul!Einverstanden!
16
kabulZusage {f}
kabulAkzeptieren {n}
4
mate.
kabul
Annahme {f}
6
tic.
kabul testi
Abnahmeprüfung {f}
tic.
kabul testi
Abnahmetest {m}
ungeprüft kabul olmaz {adv}unvernehmbar
Kabul ediyorum.Ich bin einverstanden.
ungeprüft kabul edilmezuneingenommen
-i -e zorla kabul ettirmek {verb}jdm. etw. aufzwingen
Beni olduğum gibi kabul et.Akzeptiere mich so wie ich bin.
etmek {verb}machen
60
etmek {verb}tun
31
iptal etmek {verb}absagen
müzakere etmek {verb}debattieren
müzakere etmek {verb}diskutieren
münazara etmek {verb}diskutieren
teşekkür etmek {verb}danken
devam etmek {verb}weitermachen
ilan etmek {verb}verkünden
23 Übersetzungen
Neue Wörterbuch-Abfrage: Einfach jetzt tippen!

Anwendungsbeispiele Türkisch
  • Sportif yeterlilik yanında sporculardan ahlaki liyakata sahip olması da beklenir: Fair play kurallarına saygı göstermek, Doping testlerine katılmayı kabul etmek ve yasaklı maddeleri kullanmamak gibi.
  • "” Piramitler üzerinde ilk hassas ölçümlerde bulunmuş uzman olan Petrie ise şu sonuca varmıştı: “"Piramidin yüzeylerinin matamatiksel ilişkileri ve dairesel oranları rastlantıyla açıklanamayacak derecede, o kadar sistemlidir ki, bunların projede öngörüldüğünü, yani inşaatçilerin tasarımında mevcut bulunduğunu kabul etmek zorundayız."
  • Irak, Kuveyt'i ilhak kararını kaldırmak ve savaş tazminatı ödemek başta olmak üzere bütün şartları kabul etmek zorunda kaldı.
  • Afganistan'da geleneksel bir yönetişim aracı, esas olarak yeni bir devlet başkanını seçmek, yeni bir anayasa kabul etmek veya savaş gibi ulusal veya bölgesel sorunları çözmek için düzenlenen bir Peştun istişare toplantısı olan loya jirga'dır (büyük meclis).
  • Ama onu kabul etmek durumunda değilim (...) Ve verdiği karara da uymuyorum, saygı da duymuyorum.

  • Genel kurulun vazife ve yetkileri arasında, il bütçesini kabul etmek, kurum hizmetleri hakkında kararlar almak, hizmetler için gerekli finansman kaynaklarını tespit etmek gibi hususlar sayılabilir.
  • Bununla alakalı olarak ise, insanın özgürce yapması gereken ilk seçim: iradesini iyi eyleyecek olan Tanrı’nın inayetini reddetmek ya da kabul etmek aracılığıyla iman edip etmemek olmuştur.
  • Bu mezheplere göre ru'yetullah'ın mümkün olduğunu kabul etmek Allah'ın cisim olduğunu iddia etmeye benzer ki İslam dini âkîdesinin tevhid kuralına göre bu imkânsızdır.
  • Bu akıma mensup olan edebiyatçıların gayesi ise, duygularla olayları birbirine karıştırmak, ayrı ayrı yerlerde geçen olayların birlikte, aynı anda olduğunu kabul etmek ve bu anlayışta eser vermektir.
  • Bir temsilciler meclisi 1814'te Norveç anayasasını kabul etti ve İsveç'e direndi ama bir kral iki meclis prensibini kabul etmek zorunda kaldı.

  • Başta "amatör" bulduğu yarışmaya katılmayacağını açıklasa da sonunda TRT tarafından yapılan teklifi kabul etmek durumunda kaldı.
  • Osmanlı Devleti bu antlaşmayla Kırım'ın Rusya'nın egemenliği altına geçtiğini tekrar kabul etmek zorunda kaldı.
  • Rus-Japon Savaşı (1904-05) sırasında 23 Şubat 1904’te Japon-Kore Temel Protkolü (Birinci Japon Kore Antlaşması)’nın imzalanmasıyla Kore hükûmeti Japonya’nın tavsiye ettiği maliye ve savunma danışmanlarını kabul etmek zorunda kaldı.
  • Yami Kağan, Çin'e bağlılığı kabul etmek zorunda kaldı.
  • Başta polisler ve adli tabip olmak üzere kimse işini baştan savma yaptığını kabul etmek istemiyordu.

  • Hümanizm, bireysel ve kolektif olarak insanın değerini ve failliğini vurgulayan ve genellikle dogma veya batıl inançları kabul etmek yerine eleştirel düşünceyi ve kanıtı (bilimsel, felsefi veya etik) tercih eden felsefi ve etik bir duruştur.
  • Osmanlı İmparatorluğu, 1904'de onu Riyad kaymakamı olarak tayin ederek durumu kabul etmek zorunda kaldı.
  • Temel koşulları “Dört Yüce Gerçek” öğretisini kabul etmek ve sonraki temel yaşama tamamen hazır olmaktır.
  • Sadrazam Mahmut Nedim Paşa onu Sivas’a vali olarak göndermek istedi ancak bunu kabul etmedi; Edirne valiliği teklifini ise kabul etmek zorunda kaldı.
Werbung
© dict.cc Turkish-German dictionary 2024
Enthält Übersetzungen von der TU Chemnitz sowie aus Mr Honey's Business Dictionary (nur Englisch/Deutsch).
Links auf das Wörterbuch oder auch auf einzelne Übersetzungen sind immer herzlich willkommen!