Übersetzung für '
nabız' von Türkisch nach Deutsch
| NOUN | nabız | nabızlar | nabzın |
NOUN nom. | pl. | gen.
1 Übersetzung
Neue Wörterbuch-Abfrage: Einfach jetzt tippen!
Anwendungsbeispiele Türkisch
weitere Beispiele ...
- Yuksek doz alındığında solunum yuzeyselleşir, filiform nabız alınır cilt rengi soluklaşır, dışarıdan hiçbir şekilde nabız ve solunum bulguları alamazsınız.
- Bu parametreler hastanın kalp ritmi, ısı, oksijen satürasyonu, kandaki oksijen seviyesi, nabız olarak sıralanabilir.
- Tedavi açısından nabız varlığı çok önem taşır. Nabızlı ve nabızsız ventriküler taşikardi olarak iki grupta incelenir.
- Uykuya dalmada zorluk yapabilirler, kan basıncı ile nabız sayısını yükseltebilirler.
- Örneğin nabız servisinde, SIG tarafından kabul edilen bu servisin 0x180D'lik 16 bitlik bir UUID’ye sahip olduğu ve en fazla üç karakteristik içerdiği görülebilir, ancak yalnızca ilki zorunludur: Heart Rate Measurement (Nabız Ölçümü), Body Sensor Location (Vücur Sensör Lokasyonu) and Heart Rate Control Point (Nabız Kontrol Noktası).
- Ayrıca, nötron demetleri alan bir adet nötron hızlı nabız reaktörü (1500MW nabız) ve ilgili 19 adet cihaz da bulunmaktadır.
- Kısa aralıklar, nefes almak, göz kırpmak veya nabız gibi fizyolojik periyotlar tarafından ölçülür.
- T3 çok güçlü bir hormondur ve insan vücudundaki, vücut ısısı, nabız ve gelişim dahil olmak üzere hemen hemen tüm işlevlere etkisi bulunmaktadır.
- Kardiyak output ve nabız artar.
- 3. faz: Mukozalara siyanotik veya anemik, ayakta durmada güçlük, karın bölgesindeki gerginlik ve şişlik daha da belirginleşir. Kalp frekansı artmış ancak nabız zayıftır.
- Dolaşım sistemi: nabız bozukluğu, kalp durması.
- Bununla birlikte bazı modellerinde nabız ölçme özelliği de vardır.
- Nabız basıncı (sistolik ve diyastolik kan basıncı arasındaki fark), hipertansiyonlu yaşlı kişilerde çoğu kez artar.
- Hastanın rengi solmuştur ve nabız yükselmiştir.
- Analog sayaçlarda, güç oransal frekansa veya nabız hızına dönüştürülür ve içine yerleştirilen sayaçlarla entegre edilir.
- Duruş ve ayak hareketleriyle ilgili son nokta için: Kumite'de yarışırken hızlı ve çevik olmak isteyen bir karateka'nın her zaman 'nabız gibi atması gerektiği öğretilir.
- Ancak prazosin etkisini göstermeye başladığında; nabız ve kontraktilite kan basıncını korumak için yükselir, buna refleks taşikardi denir.
- Nabız; kanın sol karıncıktan büyük atardamarlara pompalanması esnasında, uç noktalardaki atardamarlarda oluşturduğu dalgalanmadır.
© dict.cc Turkish-German dictionary 2024
Enthält Übersetzungen von der TU Chemnitz sowie aus Mr Honey's Business Dictionary (nur Englisch/Deutsch).
Links auf das Wörterbuch oder auch auf einzelne Übersetzungen sind immer herzlich willkommen!