Übersetzung für 'uğultu' von Türkisch nach Deutsch

uğultu

Brummen {n}

• Bu bıçaklar yüksek frekansta titreşir ve animede duyulabilir bir uğultu sesi çıkarır.
• Fil sürüsü yüksek sesle uğultu gibi bir ses çıkarır.
• Bununla birlikte iyonize gazın basınçtan etkilenmesi uğultu şeklinde bir gürültüye neden olabilmektedir.
• Japonya'da gürleme veya uğultu çıkarması için içi oyulmuş topaçlara "gök gürültüsü topacı" denir.
• Üfürüm, kalbin dinlenmesi sırasında kalp atışları dışında kanın akışının sesinin bir uğultu gibi duyulmasına denir.

• Üretilen diğer sesler arasında, mırıldanma, homurtu, meleme ve uğultu bulunur.
• "Rabarba" sinema veya televizyonda kalabalık sahnelerin çekimlerinde kalabalığı oluşturan figüranların hep bir ağızdan konuşur gibi yapıp anlamsız sesler çıkararak uğultu şeklinde bir ses efekti oluşturmasıdır.
• Kulakta çınlama, uğultu ve ağrı oluşturur. Kulak zarının delinmesine yol açabilir.
• Nadir durumlarda tinnitus, genellikle kalp atışınızla aynı zamanda ritmik bir nabız veya uğultu sesi olarak ortaya çıkabilir.
• Müzikal yol, üzerinden geçildiğinde aracın tekerlekleri ve gövdesi aracılığıyla hissedilebilen dokunsal bir titreşime ve işitilebilir bir uğultu sağlayan bir yol veya yolun bir bölümüdür.

• Bazı kullanıcılar MB’den gelen uğultu sesinden oldukça rahatsız olduklarını dile getirmişlerdi. Ancak bu sorun 2. parti üretilen MB’lerda pek görülmedi.
• J79, belirli gaz kelebeği ayarlarında belirli bir uğultu sesi çıkarır.
• Parça bir dizi elektronik ses ve uğultu ile sona eriyor, şarkının kalanında basın sesi duyuluyor.