Übersetzung für '
varmak' von Türkisch nach Deutsch
| VERB | varmak | varıyor | vardı varır | varmaz |
VERB infinitive | pres. cont | past definite
aorist | aorist negative
Neue Wörterbuch-Abfrage: Einfach jetzt tippen!
Anwendungsbeispiele Türkisch
weitere Beispiele ...
- 1. İcma: Görüşleri toplamak, görüş birliğine varmak.
- Bugün için eldeki verilerle sorunu çözümlemek doğrultusunda bir görüş birliğine varmak da olası görünmemektedir.
- Alexandru Ioan Cuza Üniversitesinde, yüksek öğrenim kurumlarının güçlü ve uluslararası seviyedeki araştırma merkezleri ile yarışır konumda olduğu, batıda hatrı sayılır bir konuma varmak için bilimsel araştırmalar stratejik bir yol haline gelmiştir.
- Edebi yeniliğimizin öncülerinden biri olarak kabul edilen Âkif Paşa’nın yaşamı ve iç dünyası bilinmedikçe sanatı konusunda kesin yargılara varmak güçtür.
- Çeder sözü Tıva Türkçesinde yeter, yetişmek, varmak, ulaşmak demektir. Göl'e ise Tıva Türkleri höl demektedirler.
- Bir yolunu bulup gönüllü kafilesine katılan Ayşe’yi Hüseyin fark ettiğinde ise artık Çanakkale’ye varmak üzerelerdir.
- Asıl amaç Tanrı'nın üstün ve gizemli özünün ve insanın ruhunun aslında onunla bir olduğunun farkına varmak deneyimlemek ve cehaletten kurtulmaktır.
- Yehuda, bu sonuca varmak için görgü tanıklarının yorumlarını ve uygulanan metotları inceledi.
- Bu yaklaşık sonuca varmak için kullanılan örneklem büyüklüğü'nün hacminin büyük olması gerekmektedir.
- Bu sonuca varmak için herhangi bir bağımsızlık varsayımına gerek duyulmamaktadır.
- Sadece bazı kelimelerin anlamlarının ayraç içinde verileceği, bu şekilde metinleri sadeleştirmeyerek eski dilin zevkine varmak istedikleri vurgulanmıştır.
- Bir karakteristik fonksiyonunun kullanılmasıyla yapılan hesaplarda atılacak en becerikli adım, eldeki fonksiyonun belli bir dağılımın karakteristik fonksiyonu olduğunun farkına varmak suretiyle ortaya çıkar.
- Gustav Kirchhoff, Ohm yasalarını uygulayarak genelleştirilmiş matematiksel sonuca varmak ister ama sonuçların farklı olduğunu saptar.
- Tanımadığımız insanlar üzerinden ticari sonuçlara varmak yerine ne hissediyorsak onu yaptık” diyen Cenk, Erdem’den sıkıldığı bir dönemde, yanına aldığı 3 kişi ile kurduğu Malt ile yüzlerce türü karıştırmadan sadece rock yapıyor.
- İctihâd, (Arapça: اِجْتِهاد)İslam hukukçusunun sosyal hayatta şeriatın birincil kaynaklarında yer almayan sorunları çözmek amacıyla fıkıh usûlü prensiplerini kullanarak hükme varmak için zihinsel çaba harcamasına verilen Arapça terim.
- Paulo Coelho bu kitabında hacıların Santiago Katedrali'ne varmak için bin yıldır yürüdükleri bu yolda yaşadıklarını kendi gözüyle anlatmıştır.
- Soyutlama, gerçekte, yeniden somuta varmak ve somut bütünü parçalarında da birbiri ile olan ilişkileri içinde tümüyle kavramak için kullanılan bir yöntem, bir araçtır.
- Böylece Başlangıç 6:2, 4’te geçen “Tanrı oğulları” kavramı diğer ayetlerle uyumlu olarak onların Tanrı’nın yeryüzüne inen ruhi oğulları olduğu sonucuna varmak mantıklıdır.
- Havalimanı saldırısı sonrası; Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, "Hükme varmak ve yorum yapmak için erken olduğunu, beş uçağın zarar gördüğünü ve havalimanının güvenliği konusunda ise herhangi bir zafiyetin söz konusu olmadığını" açıkladı.
- , önceki "P" sonucuna varmak için. Bu mantıksızlık biçimsel olarak [...] veya [...] özetlenebilir.
© dict.cc Turkish-German dictionary 2024
Enthält Übersetzungen von der TU Chemnitz sowie aus Mr Honey's Business Dictionary (nur Englisch/Deutsch).
Links auf das Wörterbuch oder auch auf einzelne Übersetzungen sind immer herzlich willkommen!