Werbung
 Übersetzung für 'zafiyet' von Türkisch nach Deutsch
zafiyetMagersucht {f}
1 Übersetzung
Neue Wörterbuch-Abfrage: Einfach jetzt tippen!

Übersetzung für 'zafiyet' von Türkisch nach Deutsch

zafiyet
Magersucht {f}
Werbung
Anwendungsbeispiele Türkisch
  • Eylül 1965'te, zafiyet gösteren Doğu Bloku'na bir çeki düzen vermek amacıyla Varşova Paktı'nın daha iyi işleyecek bir duruma getirilmesini ve önemli işlerin ele alınması için "sürekli ve hazır bir mekanizma" kurulmasını istedi.
  • 1.     İstismar edilebilir bir zafiyet bulun.
  • Diğer açıdan, kendini şifreleyen aygıtlarında donanım şifreleme anahtarı asla diskin kontrolüne bırakılmadığı için bu tür saldırılara karşı zafiyet barındırmaz.
  • Bu zafiyet bir uygulama zafiyetinden ziyade protokollerin kombinasyonu ve sunucu konfigürasyonlarını sömürmektedir.
  • Birçok geliştiricisi tarafından bu zafiyet giderilmiş olsa da zaman yan-kanal analizi kullanan olarak bilinen atak 2013 yılında yayınlandı.

  • Osmanlı İmparatorluğu’nun zafiyet içinde bulunduğu bir süreçte, Rus Çarlığı ile imzaladığı Küçük Kaynarca Antlaşması dönemine ve Kırım’ın çalkantılı günlerine rastlayan hanlığı, toplam iki yıl 10 ay devam etmiştir.
  • 1931 yılında zafiyet geçiren ve tüberküloz olan sanatçı, tüm tedavisine rağmen 1932 yılının ilk çeyreğinde Haydarpaşa Hastanesi’nde öldü.
  • İki ayrı popülasyonun ayrı birer tür olarak değil de iki alt tür olarak tanınmasında kullanılan yaygın kıstaslardan biri seçilim değerine zafiyet vermeden kendi aralarında üreyip melezleşebilmeleridir.
  • Klinik bulgular ve tanıda önemli rol oynayan etken kaslarda zafiyet ve tutukluktur.
  • Diyatez-stres model, önceden var olan bir hassasiyet/zafiyet/kırılganlık ya da diyatezin stres yaratan hayat tecrübeleri tarafından aktif hale getirilmesi ile hastalığın vuku bulduğu görüşünü bildirir.

  • Türk eğitim tarihinde modern anlamda ilk defa kurulan bu mektebin açılmasında 1768’de başlayan Rus savaşında, Osmanlı ordusunun teknik açıdan zafiyet içinde bulunmasının önemli rolü vardır.
  • Sakarya Savaşı günlerinde Ankara'nın korunmasında herhangi zafiyet karşısında Meclis çalışmalarının Kayseri'de yürütülebilmesi için tedbiren ve geçici bir zaman için TBMM tarafından Kayseri'de görevlendirildi.
  • Deneyimli pilotların ölmesi kısa vadede telafi edilemeyecek zafiyet yaratmıştır.
  • Bilgi sistem ağları üzerindeki yazılımsal zafiyetleri kullanarak çok adımlı ve birden çok cihazı içeren gelişmiş saldırılar yapmak mümkündür ve saldırganlar tarafından gerçekleştirilen pratik uygulamaları mevcuttur.
  • Normal Nmap komutlarıyla hedef sistemlerin zafiyetleri tam anlamıyla tespit edilememektedir.

    Werbung
    © dict.cc Turkish-German dictionary 2024
    Enthält Übersetzungen von der TU Chemnitz sowie aus Mr Honey's Business Dictionary (nur Englisch/Deutsch).
    Links auf das Wörterbuch oder auch auf einzelne Übersetzungen sind immer herzlich willkommen!