Übersetzung für '
zarafet' von Türkisch nach Deutsch
1 Übersetzung
Neue Wörterbuch-Abfrage: Einfach jetzt tippen!
Anwendungsbeispiele Türkisch
weitere Beispiele ...
- Matatyahu, Hanuka hikâyesinde merkezi bir rol oynar ve sonuç olarak Yahudiler'in Birkat Hamazon'a (yemeklerden sonra zarafet) ve Amida'ya eklediği dualarında bahsedilir.
- Lütuf ve zarafet anlamına da gelmektedir. 23 Haziran 1902 tarihinde Mercedes marka adı olarak tescil edildi.
- Bale ve zarafet üzerine kurulu olan jimnastik, akrobasi ve tekniğe dönüşmüştür.
- Merkezdeki alt panelde zarafet dolu ve hafif gülümser bir edayla İsa tasvir edilmiştir.
- TED Ankara Koleji'ne devam ederken annesi tarafından mankenlik ve zarafet okuluna gönderildi.
- Eserlerinde hislere çok daha az önem vermiştir ve çok ince işlenip parlatılmış metal yüzeyler, sakin zarafet ve güzellik niteliklerine daha çok önem verilmiş ve eserlerine bu nitelikler ön plana alınmıştır.
- Erken dönem Arap müelliflerine göre şöhretinin asıl sebebi ise kendisinden bir yüzyıl önce yaşamış meşhur vezir İbn Muḳle tarafından icat olunan hat çeşidini tekmil edip ancak halefi Yāḳūt el-Mustaʿṣımī maarifetiyle fevkine geçilecek kadar muvazeneli bir zarafet derecesine getirmiş olmasıdır.
- Gurur ve zarafet, her yaptığı şeyde onu gösterir.
- Didaktik terimler, zarafet tolgaws ve epik zhırlar gibi çeşitli türlerde eserler vardı.
- Wilson'ın sololarında sergilediği zarafet ve intizam dinleyicileri etkileyen unsurların başında yer alır.
- Famulus'un sakin tarzı, kompozisyonlarına mükemmel bir uyum ve şaşırtıcı bir zarafet vermiştir.
- Agathias'ın şiirleri hatrı sayılır bir tat ve zarafet barındırır.
- Temelinin atılışındaki metanet ve köşesinde olan zarafet ve güzellik eserleri ve her türlü sanatlar insanı büyüleyen görünüşü, bu camiin içinde ve dışında vardır.
- Tekniklerindeki zarafet ve hız nedeni ile Kedi unvanını almıştır.
- Yaris ismi "Harites" 'in tekil hali olan "Harit" kelimesinden türemiştir ve Yunan mitolojisinde güzellik ve zarafet tanrıçasından adını alır.
- Saray binasının hem tavanı hem de duvarları özenle ve düzgün bir şekilde yontulmuş küçük boyutlu taşlardan yapılmıştır. Plastik elementlerin işlenmesinde zarafet hissedilir.
- Sosyal zarafet eksikliği, diğer karakterlerin, özellikle de Bayan Fairfax ve Bayan Weston'ın görgülü kişiliklerini öne çıkarır ve ve kibarlık ile para arasında bir fark olduğunu gösterir.
- Bir görüşe göre Eski Mısırlılar, hareketlerindeki zarafet ve çevikliğe hayran oldukları kedileri yalnızca süs hayvanı olarak evcilleştirmişlerdir; gerçekten de o dönemde insanlar kedilerine çok değerli mücevherler takarlardı.
- Renée'nin gerçek kimliğini keşfettiğinde Paloma'nın yorumu ise kadının kirpinin zarafetine sahip olduğu yönündedir.
© dict.cc Turkish-German dictionary 2024
Enthält Übersetzungen von der TU Chemnitz sowie aus Mr Honey's Business Dictionary (nur Englisch/Deutsch).
Links auf das Wörterbuch oder auch auf einzelne Übersetzungen sind immer herzlich willkommen!