3 translations
To translate another word just start typing!
Usage Examples Turkish
See more ...
- Antik Roma'da, arazi ölçümünün ızgara planı yöntemine yüzdürme adı verildi.
- Otomotiv mühendisliğinde araba panjuru (veya ızgara), karoser'in önemli özelliklerinden biridir.
- İlk denemede ızgara üzerine istenilen tüm kelimeleri yerleştirmek mümkün olmayabilir.
- Aynı diyagram gerçek kuzey farklı olabilir kuzey ızgara açısını (haritanın kuzey-güney ızgara çizgilerinin yönü), gösterebilir.
- Alt Sınıf A2 bazen normal bir sınıf A (A1, ızgara her zaman negatiftir) biraz daha fazla güç elde, ızgara sinyal doruklarına hafifçe pozitif tahrik izin vakum tüp sınıfı-A aşamaları başvurmak için kullanılır, ancak Bu yüksek bir bozulma düzeyini doğurur.
- 1994 yılında 200 Coupé modelinde bazı değişiklikler yapıldı. Krom ızgara ve güncellenmiş alarm sistemi otomobile uygulandı.
- "Asado" denen ızgara et tıpkı komşu Arjantin'de olduğu gibi sosyal ortamlarda geleneksel yemeklerden biridir.
- Portekiz’in kendine özgü "fast-food" tarzı yemeği ise Porto’nun "Francesinha"‘sı (Frenchie), yine Porto'dan geleneksel yemek "Tripas à moda do Porto" ve "bifanas" (ızgara domuz) veya ülke çapında iyi bilinen "prego" (ızgara dana eti) sandviç'ler yer alır.
- Mayının üst kısmında ızgara şeklinde baskı plakası bulunur.
- 1998 modelli 1993 - 1997 modellerine göre tamamen yenilenmişti ve krom ızgara, kapı kolları, tampon süslemesi ve krom süslemeli siyah bir bagaj bandına sahipti.
- 2011 Yılı itibarı ile Yeniköy mahallesi Muhtar Ali Pervane ve azalarının gayret ve katkıları ile köy konağına kavuşmuş, açılışı 300 kg hamsi ızgara ile yapılmış, bu açılışa ilçe Kaymakamı ile birlikte çok sayıda bürokrat ve siyasetçi katılmışlardır.
- "Kömürleşmiş Perşembe" veya "Tütsülenmiş Perşembe" olarak çevrilen kutlama, büyük miktarlarda ızgara ve kızarmış et tüketimine odaklanmaktadır.
- Kavrulmuş ve ızgara domuz eti, dana köftesi ( "pârjoale" ve "chiftele" olarak bilinir) ve buğulanmış kuzu eti yaygındır.
- Yakitori (Japonca: 焼き鳥, やきとり Türkçe: kuş ızgara) Japon mutfağından bir tür tavuk kebabıdır. "Kushiyaki" olarak da bilinir.
- Yakıtın yakıldığı şöminede kullanılan yakıta bağlı olarak boyutları değişen bir dökme demir ızgara kullanılmıştır.
- Izgara hücrelerinin keşfinden sonra oluşturulan matematiksel modeller; hipokampüsteki konum hücrelerinin aktivitelerinin, entorhinal korteksteki ızgara hücrelerinin aktivitelerinin lineer olarak toplanmasıyla oluştuğunu önermektedir.
- Jeodezi ızgaraları doğrusal bir hücrede, bir enlem ve boylam çizgisinin kesiştiği yer olarak tanımlanan bir coğrafi koordinatlara (enlem / boylam) dayalı küresel bir döşeme (tessellation) geliştirmek için bir kürenin alt gruplara ayrılması şeklinde geliştirilmiştir.
© dict.cc Turkish-English dictionary 2023
Contains translations by TU Chemnitz and Mr Honey's Business Dictionary (German-English only).
Links to this dictionary or to individual translations are very welcome!