Translation for 'ağır' from Turkish to English

ağır {adj}

heavy

---

hakim olmak,ağır basmak

unverified to predominate

• İş makineleri veya Ağır ekipman, özellikle inşaat işleri veya diğer büyük inşaat işlerini içeren ağır iş araçları anlamına gelir.
• SS Ağır Panzer Taburu (...) Waffen-SS'e bağlı, ağır tanklarla donatılmış bir Alman ağır Panzer "Abteilung'du" (bağımsız bir tabur boyutunda birlik).
• Tankların tanklarla savaşması daha yaygın hale geldikçe, ağır tanklar çok güçlü tanksavar toplar taşımaya başladı.
• 86 tonluk T28 Süper Ağır Tankı, ilk aşamada ağır tank olarak tasarlandı.
• Demirden daha ağır olan elementlerin hepsi teorik olarak kurtulmuş bir potansiyel enerjiye sahiptir.

• 1822 yılından itibaren Baraba Tatarları ağır vergiler altında ezilmeye başladılar. Bu “ağır vergilendirme” 19. yüzyıl boyunca sürdü.
• Baharda ise ağır bir yağış sürecinin arkasından ağır bir kuraklık olur.
• Ağır süvari avantajını kaybeden Hırvatlar, akıncılar tarafından kurt kapanına alındılar ve ağır kayıp verdiler.
• Erkekler ağır sıklet 1920 Yaz Olimpiyatları'nda halter programında bir klasmandı.
• Çocuk ağır ceza mahkemeleri bulundukları ilin adı ile adlandırılırlar.

• Zamanla zırhlar ve düşmanlar değiştikçe kılıçlar da ağır profilden hafif profile doğru, dövüş sırasında farklı kullanım amaçlarına uygun olarak değişim göstermiştir.
• Panther Tank: Wehrmacht'a ait ağır zırhlı(gerçekte ağır zırhlı değildir fakat oyunda ağır zırhlı olarak geçer) bir tanktır.
• Seramik materyaller daha ziyade ağır işlerde kullanılır örneğin yarış arabaları yahut ağır yük taşıyan kamyonlar. Seramiğin sertliği arttıkça debriyaj özellikleri değişir.
• Nadir'in askeri alanda yaptığı reformlardan en çok yararlanan ordu türü kuşkusuz ağır silahlı birliklerdir.