Advertisement
 Translation for 'alay etmek' from Turkish to English
unverified alay etmekskit
alay etmekto twit
Partial Matches
etmekto make
3
etmekto do
unverified
hukuk
elde etmek
elicit
dua etmekpray
tedirgin etmekto trouble
rafine etmekto refine
dikkat etmekto look out
talep etmekto claim
pazarlık etmekto bargain
sigorta etmekto insure
ihtivâ etmeksubsume
merak etmekto worry
tamir etmekto mend
kavga etmekto fight
idrak etmekto grasp
unverified beyan etmekspecify
unverified hitap etmekto address
unverified gevezelik etmekto prate
unverified arz etmekto supply
unverified arz etmekto submit
22 translations
To translate another word just start typing!

Usage Examples Turkish
  • Örnek vermek gerekirse, bir kişi, eylemin sağladığı fayda veya zarardan bağımsız olarak, onu yasaklayan otorite ile kasıtlı olarak alay etmek için yasaklanan eyleme karşı bir meyil gösterebilir.
  • OK boomer, 2019 tarihinden itibaren internet üzerindeki gençler arasında popülerlik kazanan, baby boomer neslinin basmakalıp olarak atfedilen tutumlarını reddetmek veya alay etmek için kullanılan bir slogan ve internet fenomeni.
  • Andrew Jackson'ın düşmanları, aptal ve inatçı bir hayvanla ilgili alay etmek için adını "ahmak" olarak değiştirmiştir.
  • Çeşitli olayların sunucusu olarak, kulübün seçkin misafirleri ile alay etmek için Montmartre de "slumming" olarak adlandırılan şakayla karışık hakaret içeren dokundurmalar yapardı.
  • Osmanlı İmparatorluğu'nda Abdülmecid devrinde memurlara setre ve pantolon giydirilmiş, iddia edildiğine göre türkünün sözleri bu giyimi yadırgayan halk tarafından memurlarla alay etmek üzere yaratılmıştı.

  • Bir röportajında şarkıyı radyoda duyduğu bir başka şarkıyla alay etmek için yazdığını söyler.
  • Terimin şehrin en eski günlerine dayandığına ve dini açıdan hoşgörülü kültürüne atıfta bulunduğuna dair inançlara rağmen, terim, muhtemelen Charlestonluların şehirleriyle ilgili kendinden memnun tutumlarıyla alay etmek için 20.
  • Clifford ve Margeret önce onunla alay etmek için alnındaki terleri silmesi için oğlu Rutland'ın kanını çekmiş olan bir mendil verirler ve kâğıttan yapılmış bir tacı kafasına geçirirler ve sonra da onu öldürürler.
  • Bu yıl, "populares" kliği tarafından alay etmek amacıyla "Jül ve Sezar" yılı olarak adlandırılırken "optimatlar" kliğinin buna cevabı Sezar'ı, Bithynia kralı ile ilişki yaşadığı söylentilerine vurgu yapmak amacıyla "Bithynia kraliçesi" olarak çağırmak olmuştu.
  • Diğer bir tanım olan Megalo İdea ise, her ne kadar halk arasında bu tanımı Türklerin alay etmek için uydurduğu ve ilk başta bu yönde bir tane amaç varken bu amacı tanımlamak için eril eki olan "Megalo" kullanıldığı, daha sonra bu yöndeki amaçlar artınca bu amaçların hepsini birden tanımlamak için "Megalo" yerine çoğul eki olan "Megali" kullanıldığına dair söylentiler yaygındır.

  • Bir hafta sonra, Siyonist Yahudi Ordusu Komitesi, "New York Timesa bir ilan vererek Bermuda'daki çabaları, Yahudi halkına geçmişte verilen sözlerle ve Alman Nazi işgali altında Yahudilerin çektiği acılarla alay etmek olarak kınadı.
  • Parodi'den farklı olarak bu türde amaç alay etmek değil eseri övmek, yüceltmektir.
  • 14 Ocak'ta Temsilciler Meclisi'nin bir komitesi James Franklin'e "New-England Courant'ın" dinle alay etmek için kullanıldığını hissttikleri ve "İncil'in sadık Bakanları" infaz edilirken kutsal yazıları hor gördüklerini düşündüklerinden dolayı daha fazla yayınlanmamasını emretti.
  • Bu cümle Sırp futbol taraftarları tarafından 1990'larda Yugoslav Savaşları'nın başında rakip etnik gruplardan taraftarlarla alay etmek için kullanıldı.
  • iğneleme, veya alaycılık: genellikle biriyle alay etmek veya sinirlendirmek amacıyla kullanılan hicivli ifadedir.

  • Facebook, Snapchat, Twitter ve Instagram gibi sosyal medya sitelerinde en çok kullanılan emoji olan sembol, şaka yapmak ve alay etmek için de kullanılabilir.
  • Bu anekdot, Tanrının evrenin mutlak hakimi olduğu için evrendeki canlılara zarar vermekle/cezalandırmakla suçlanamayacağını savunanan görüşle alay etmek için kullanıldı.
  • İsrailliler'in ordusundan ayrılanların peşine düşüp onları oğlanlaştırdılar, hadım ettiler ve öldürdüler; sünnetleriyle alay etmek için penislerini İsrailoğulları'nın ordugâhına fırlattılar.
Advertisement
© dict.cc Turkish-English dictionary 2024
Contains translations by TU Chemnitz and Mr Honey's Business Dictionary (German-English only).
Links to this dictionary or to individual translations are very welcome!