Advertisement
 Translation for 'b karar verir' from Turkish to English
unverified b. karar verirsb. decides
Partial Matches
b./b.ş. -dirsb./sth. is
b./b.ş. idisb./sth. was
b./b.ş. geldisb./sth. came
karar {noun}decision
unverified karar verilmiş {adj} {past-p}decided
karar vermekto decide
unverified b. incittisb. hurt
unverified b. yaraladısb. hurt
unverified b. beklemişsb. expected
unverified b. vurdusb. hit
b. yapmışsb. has/had done
b. yaptısb. did
unverified b. (satın) aldısb. bought
b-i kandırmakto lie to sb.
b.ş. içinin order to
b-i uyandırmakto wake sb.
b-i yaralamakto hurt sb.
unverified b-e davranmakto treat sb.
ağırlamak (b-i)to host sb.
b-i -bilirsb. might
21 translations
To translate another word just start typing!

Usage Examples Turkish
  • Merkez bankası para politikası araçlarının seçiminde kendi kararlarını alırken bağımsızsa, hükûmet parasal istikrar başarısında hangi araçların tesis edileceğine karar verir.
  • GİRİŞ VE KARAR: Çoğunlukla Neva ve Hüseynî perdelerinden terennüme başlayıp Dügâh perdesinde karar verir.
  • (Çargah perdesi üzerinde hicaz yapar) ancak saba gibi dügah perdesinde değil çargah perdesinde karar verir.
  • Bir alt türün tanınmasına taksonomist karar verir.
  • Jüri, bu meydan okumanın adil olduğuna karar verir.

  • Dört Özel karşılaşmaya kimlerin katılacağına Yönetim Komitesi karar verir.
  • Kadronun geometrisi bisikletin ne kadar yüksek dengeli sürülebileceği ve ne kadar yüksek manevra kabiliyeti gösterebileceği gibi özelliklerinin nasıl dengeleneceğine karar verir.
  • Bunun sonucunda Beethoven küçük kardeşlerinin sorumluluğunu almak zorunda kalır ve 5 yıl boyunca Bonn'da kalmaya karar verir.
  • Hamburg'da verilen son Almanya konseri sonrası Sutcliffe, Almanya'da kalmaya karar verir ve dörtlü İngiltere'ye döner.
  • Nereye harcanacağına da emir sahipleri olan yöneticiler karar verir.

  • Ülke 45 departman (Départements)’a ve 103 Arondisman (Arrondissements)’a bölünmüştür ve idari görevlilerin kim olacağına "Collectivités Locales" karar verir.
  • Kitabın kapağı ve adı ilgisini çeker, "TRT Roman Ödülü" aldığını da görünce, adını sanını duymadığı bu yazarın, adını sanını duymadığı romanını "Tutunamayanları okumaya karar verir.
  • Frigya Kralının düzenlediği bir yarışmayı kazanır ve ödül olarak verilen siyah boğayı takip ederek, boğanın durduğu yere bir kent kurmaya karar verir.
  • Bu olaydan sonra sarayın dışında yaptığı gezintilerde hasta bir adam, çürümüş bir ceset ve çileci bir derviş görünce hayatın ızdırap içerdiğini fark eder ve acıyı altetmek için çileci bir derviş olarak yaşamaya karar verir.
  • Bunun üzerine Pera takımı Türkiye'ye dönmemeye karar verir.

  • Gerçekten de aynı gece "Daniel", "Melek" adında bir Türk kızına sırılsıklam aşık olur ve onun peşinden İstanbul’a gitmeye karar verir.
  • Günün birinde genç bir tiyatrocu kıza aşık olup evlenmeye karar verir.
  • 1871 Paris Komünü'nün etkisi ile işçi hareketlerine olan ilgisi artar; işçi hareketleri hakkında daha çok şey öğrenmek için yurtdışına seyahat etmeye karar verir.
Advertisement
© dict.cc Turkish-English dictionary 2024
Contains translations by TU Chemnitz and Mr Honey's Business Dictionary (German-English only).
Links to this dictionary or to individual translations are very welcome!