dict.cc
dict.cc
EN/TR
⇄
Translation
English / Turkish
⇄
×
äöüß...
Recent Searches
Shuffle
Quiz Game
Trainer
Login
Turkish - English
✔
More Languages ...
Dark Mode
Use Desktop Website
Legal Information
Old Version
Dark Mode
Recent Searches
Shuffle
Quiz
Trainer
Login
A
B
C
Ç
D
E
F
G
H
I
İ
J
K
L
M
N
O
Ö
P
R
S
Ş
T
U
Ü
V
Y
Z
«
previous
|
next page
»
Page 1 of 5 for the letter
K
in the Turkish-English dictionary
⇄
«
⇄
»
Page 1/5 for
K
kaba
rude
unfriendly
kabahat
fault
kabak
courgette
[Br.]
bot.
gastr.
kabin basıncı
cabin pressure
hav.
kabin basınçlandırması
cabin pressurization
hav.
kabin tazyîki
cabin pressure
hav.
kablo
cable
kabuk
shell
hav.
Kabul ediyorum.
I agree.
kaburga
frame
hav.
kâbus
nightmare
kaç tane
how many
Kaç yaşındasın?
How old are you?
kaçınmak
to avoid
to beware
kadar
to
until
kadar
[süre]
by
kadın
woman
kadınlar
women
kafa
head
[Caput]
kafalı
bright
intelligent
kafası karışmış
confused
kafatası
skull
anat.
kafaya takma
obsession
kâğıt
paper
kağıt mendil
tissue
kağıt peçete
napkin
kahraman
hero
kahvaltı
breakfast
kahvaltı büfesi
breakfast buffet
kahve
coffee
kahverengi
brown
kahverengi doğan
[Falco berigora]
brown falcon
orn.
T
kalabalık
crowd
kalan
left
[remaining]
residual
kalaylamak
to (coat with) tin
kalaylamak
[argo]
to swear at sb.
[sl.]
kalça
hip
[Coxa]
anat.
kaldırma
lift
hav.
kaldırmak
to take off
[to remove]
kale
castle
kalem
pen
kalıcı
residual
kalın
fat
[thick]
thick
kalıntı
residue
kalkan
shield
kalkış
take-off
kalkmak
to get up
to leave
kalmak
to stay
kalp
heart
kalsit
calcite
kaltak
[kaba]
whore
Kalvinizm
Calvinism
Kamboçya
Cambodia
coğr.
kamera
camera
kamp yeri
camping site
kamyon
truck
kamyonet
van
kan
blood
biyol.
kanat
wing
kanatçık
aileron
hav.
kanımca
in my opinion
<IMO>
kanıt
evidence
proof
kanıtlamak
to prove
kanser
cancer
tıp
kanun
law
kanyak
brandy
kap
case
kapatmak
to close
kapı
door
kapı kilidi
lock
[on a door]
kapkara
jet black
kaplan
tiger
kaporta
skin
hav.
kapuçino
cappuccino
gastr.
kar
snow
kar payları
dividends
{pl}
kar tanesi
snowflake
kara
black
dark
kara ağaçkakan
[Dryocopus martius]
black woodpecker
orn.
T
kara alınlı örümcek kuşu
[Lanius minor]
lesser gray shrike
[Am.]
orn.
T
kara başlı çinte
[Emberiza melanocephala]
black-headed bunting
orn.
T
kara başlı kiraz kuşu
[Emberiza melanocephala]
black-headed bunting
orn.
T
kara kızılkuyruk
[Phoenicurus ochruros]
black redstart
orn.
T
kara mamba
[Dendroaspis polylepis]
black mamba
zool.
T
kara sırtlı çakal
[Canis mesomelas]
black-backed jackal
zool.
T
karabaş çinte
[Emberiza melanocephala]
black-headed bunting
orn.
T
karabaş kiraz kuşu
[Emberiza melanocephala]
black-headed bunting
orn.
T
Karadeniz
Black Sea
coğr.
karakulak
[Caracal caracal]
caracal
zool.
T
karanfil
[baharat]
cloves
{pl}
karanlık
dark
«
⇄
»
Page 1/5 for
K
kaba
rude
kaba
unfriendly
kabahat
fault
bot.
gastr.
kabak
courgette
[Br.]
hav.
kabin basıncı
cabin pressure
hav.
kabin basınçlandırması
cabin pressurization
hav.
kabin tazyîki
cabin pressure
kablo
cable
hav.
kabuk
shell
Kabul ediyorum.
I agree.
hav.
kaburga
frame
kâbus
nightmare
kaç tane
how many
Kaç yaşındasın?
How old are you?
kaçınmak
to avoid
kaçınmak
to beware
kadar
to
kadar
until
kadar
[süre]
by
kadın
woman
kadınlar
women
kafa
head
[Caput]
kafalı
bright
kafalı
intelligent
kafası karışmış
confused
anat.
kafatası
skull
kafaya takma
obsession
kâğıt
paper
kağıt mendil
tissue
kağıt peçete
napkin
kahraman
hero
kahvaltı
breakfast
kahvaltı büfesi
breakfast buffet
kahve
coffee
kahverengi
brown
orn.
T
kahverengi doğan
[Falco berigora]
brown falcon
kalabalık
crowd
kalan
left
[remaining]
kalan
residual
kalaylamak
to (coat with) tin
kalaylamak
[argo]
to swear at sb.
[sl.]
anat.
kalça
hip
[Coxa]
hav.
kaldırma
lift
kaldırmak
to take off
[to remove]
kale
castle
kalem
pen
kalıcı
residual
kalın
fat
[thick]
kalın
thick
kalıntı
residue
kalkan
shield
kalkış
take-off
kalkmak
to get up
kalkmak
to leave
kalmak
to stay
kalp
heart
kalsit
calcite
kaltak
[kaba]
whore
Kalvinizm
Calvinism
coğr.
Kamboçya
Cambodia
kamera
camera
kamp yeri
camping site
kamyon
truck
kamyonet
van
biyol.
kan
blood
kanat
wing
hav.
kanatçık
aileron
kanımca
in my opinion
<IMO>
kanıt
evidence
kanıt
proof
kanıtlamak
to prove
tıp
kanser
cancer
kanun
law
kanyak
brandy
kap
case
kapatmak
to close
kapı
door
kapı kilidi
lock
[on a door]
kapkara
jet black
kaplan
tiger
hav.
kaporta
skin
gastr.
kapuçino
cappuccino
kar
snow
kar payları
dividends
{pl}
kar tanesi
snowflake
kara
black
kara
dark
orn.
T
kara ağaçkakan
[Dryocopus martius]
black woodpecker
orn.
T
kara alınlı örümcek kuşu
[Lanius minor]
lesser gray shrike
[Am.]
orn.
T
kara başlı çinte
[Emberiza melanocephala]
black-headed bunting
orn.
T
kara başlı kiraz kuşu
[Emberiza melanocephala]
black-headed bunting
orn.
T
kara kızılkuyruk
[Phoenicurus ochruros]
black redstart
zool.
T
kara mamba
[Dendroaspis polylepis]
black mamba
zool.
T
kara sırtlı çakal
[Canis mesomelas]
black-backed jackal
orn.
T
karabaş çinte
[Emberiza melanocephala]
black-headed bunting
orn.
T
karabaş kiraz kuşu
[Emberiza melanocephala]
black-headed bunting
coğr.
Karadeniz
Black Sea
zool.
T
karakulak
[Caracal caracal]
caracal
karanfil
[baharat]
cloves
{pl}
karanlık
dark
«
previous
|
next page
»
Page 1 of 5 for the letter
K
in the Turkish-English dictionary
⇄
To translate another word just start typing!
Legal Information
© dict.cc 2023