Advertisement
 Translation for 'dahi' from Turkish to English
dahi {adv}even
dahi {adv}also
dahi {adv}likewise
3 translations
To translate another word just start typing!

Translation for 'dahi' from Turkish to English

dahi {adv}
even

also

likewise
Advertisement
Usage Examples Turkish
  • Eğer okullar açılırsa özellıkle liselerde dahi tüm öğrencilerin hem derste hem yemekte ve aralarda dahi maske ve eldiven takmalarının elzem olduğunu aktardılar.
  • Kanuni temlikte alacaklının rızasına dahi gerek olmadığı gibi, ayrıca bir hukuki işlem yapılmasına dahi gerek bulunmamaktadır.
  • Bunun en önemli sebebi Orta Mısır dilinin Yeni Krallık döneminde dahi klasik bir dil olarak kabul görülmesinden kaynaklanmaktadır.
  • Süper tedbir kararı, tedbir kararının varlığının dahi rapor edilmesini dahi önler.
  • Bu istisna bölümde dahi sadece sesiyle dahi olsa bölümde yer almıştır.

  • Uzun ömürlü radyonüklidlerin dahi yarı ömürleri ölçülememiştir, en hassas aletlerle ölçülse dahi ufak miktarda sapmalar olmaktadır.
  • Bir kıyye haşlanıp kabuğu çıkmış bademi taş havanda iyice dakkedip içine bir kıyye dahi kelle şekeri izafe ile yine gereği gibi hallolunca döğüp ezilip karıştıkta içine dört yumurtanın akını dahi ilave edip birkaç dahi dakkedeler.
  • Çünkü onun bir dahi olmadığını bilmektedir ve ona göre dahi olmayanlar bu tür işlerde mutlaka arkalarında bir delil bırakacaklardır.
  • Dortmund ve Gelsenkirchen şehirleri sanayi dalı başta olmak üzere günümüzde dahi çekişme içerisindedirler.
  • Elfler katledilse dahi ruhları Mandos'un Salonları'na giderek dünyanın sonuna kadar orada bekler.

  • "ياُرإغِر Yüregir" dahi denir. Sayılan bölükler köktür.
  • Genellikle bir kavuğun içine yumurta döken bu balık da erkek challenger yavruları dişiden dahi korur.
  • Dedim: - Dünyada dahi hesap olur, haberin işitmişiz.
  • Edward: Dünya’dan 13 yaşında dahi bir bilgisayar korsanı (hacker).
  • Hem Altı Şiirsel Dahi'den hem de Otuz Altı Şiirsel Dahi'den biri seçildi ve şiirlerinden biri Hyakunin Isshu koleksiyonuna dahil edildi.

  • Badehu soğanı çentip bir miktar rûgan-ı sâde ile tava da kavurup üzerine kıymayı dahi izafe ve tuz ve biber ve tarçın ekip kıyma dahi cüzice kavruldukta kuzu veyahut koyun un iç yağından el kadar kesip fincan böreği resminde kıymayı sarıp bir münasip tepsi ye dizip fırında tabh itdireler.
  • Kim bu dil ehli dahi beni bile.
  • Ömer Gümüştaş Aşkın ile aşıklar ,Mahmut Durgun Ay dahi güneş dahi, Grup Taif Nur kundaklar içinde olarak söylemiştir.
  • En küçük fertleriyle dahi, bir bütünlük ve birliği muhâfaza ederek uyum içinde olma durumu, yani "tevâfukat"; Kur'ân'da dahi bulunmaktadır.
Advertisement
© dict.cc Turkish-English dictionary 2024
Contains translations by TU Chemnitz and Mr Honey's Business Dictionary (German-English only).
Links to this dictionary or to individual translations are very welcome!