Advertisement
 Translation for 'dedikodu' from Turkish to English
dedikodu {noun}gossip
1 translation
To translate another word just start typing!

Translation for 'dedikodu' from Turkish to English

dedikodu {noun}
gossip
Advertisement
Usage Examples Turkish
  • D'Abbraccio, sanat eleştirmeni ve politikacı Vittorio Sgarbi ile ilişkisini ele alan dedikodu köşelerinde bir başkahramandı.
  • "In Touch Weekly", Amerikan ünlüler hakkında dedikodu dergisidir.
  • 25-54 yaşlarındaki kadınları hedef almakta olan dergide öncelikle haber, dedikodu ve Avustralyalı ve uluslararası ünlülerle ilgili röportajlar bulunmaktadır.
  • Her sabah Öykü'nün odasında dedikodu terapisi yaparlar.
  • Çalışkan Steve bir zaman sonra onu seven kadın, Mary (Virginia Bruce), bir dedikodu köşe yazarı tarafından zorlanır.

  • Eşi Cindy Adams halen aynı gazetede sosyete/dedikodu yazarlığı yapmaktadır.
  • Şeyhülislam İvazpaşazade İbrahim Bey Efendi halk arasında dedikodu kaynağı olduğundan, o da 22 gün sonra azledilerek yerine "Hindi Molla" denilen Salihzâde Mehmet Emin Efendi getirilmiştir.
  • Lisede kendi halinde bir öğrenci olan Olive hakkında herkesi meraklandıran bir dedikodu yayılır.
  • Raşid Ali hükûmetinin düştüğü sırada yalan dedikodu çıkarılıp Yahudilerin İngiliz hava kuvvetlerine aynalarla işaret verdiği duyuruldu.
  • Gerald ile görüşürken bazen bir News of the World yayımlanan bir dedikodu gazetesi muhabiri olduğumu gözümün önüne getiriyorum.

  • Dergide, TV listelerinin yanı sıra, televizyon yayını ile ilgili haberler, ünlülerle yapılan röportajlar, dedikodu haberleri, film değerlendirmeleri yer almaktadır.
  • Dedikodu başkalarının kişisel ve özel konuları hakkında yapılan konuşmalardır.
  • Bundan bir süre sonra da nişanlandıkları ile ilgili bir dedikodu yayılmıştır.
  • Türkiye'de ilk dedikodu yazarlığını Adalet Cimcoz başlattı. "Hafta", "Salon", "Tasvir", "Aydede" gibi gazetelerde dedikodu yazıları yazdı. Köşesinin adı "Fitne Fücûrdu.
  • Bu arada medyada bir dedikodu hakimdi. Cobain'in, Nirvana gibi müzik yapan Hole adlı grubun lideri Courtney Love ile beraber olduğu duyulmuştu.

  • Ortalıkta ilginç bir dedikodu dolaşmaktadır. Söylentilere göre sadece gece yarısı girilebilen bir siteye nefret duyulan birinin ismi yazılırsa o kişi "Jigoku Shōjo" (Cehennem Kızı) tarafından cehenneme gönderilmektedir.
  • 1800nin reklamı oldukça popüler oldu, ülke çapında haberler ve dedikodu köşeleri aracılığıyla hızla yayıldı.
  • Üçüncü tip yazar, dedikodu (" [...] ") yazarıdır. Müstear isimle yazılan yazılarda politikadan magazine her alanda kesin olmayan haberler, kaynağı belirtilmeden yazılır.
  • Goya'nın dul düşese gittiği her yerde eşlik etmesi ve birçok portresini yapması ikilinin sevgili olduğuna dair dedikodular çıkmasına sebep oldu.
Advertisement
© dict.cc Turkish-English dictionary 2024
Contains translations by TU Chemnitz and Mr Honey's Business Dictionary (German-English only).
Links to this dictionary or to individual translations are very welcome!