Advertisement
 Translation for 'fevkalade' from Turkish to English
fevkalade {adj}great
fevkalade {adj}fabulous
2 translations
To translate another word just start typing!

Translation for 'fevkalade' from Turkish to English

fevkalade {adj}
great

fabulous
Advertisement
Usage Examples Turkish
  • "Zavallı küçük zengin çocuk" olarak adlandırılan Richie, fevkalade zengin bir ailenin tek çocuğudur ve dünyanın en zengin çocuğudur.
  • 14 Ekim’de hariciye nazırı Keçecizade Fuat Paşa Şam’a fevkalade yetkiyle gitmesi sırasında vekaleten geçici olarak hariciye nazırlığı yaptı.
  • "Defter emini", istenen defter ve belgeyi, milyonlarca defter ve vesika arasından birkaç dakika içinde bulabilirdi. Çünkü en iyi şekilde ve fevkalade sınıflanmışlardı.
  • İsmail bu savaşta da kendi yaşına göre fevkalade kumandanlık kabiliyeti ve kişisel yiğitlik örneği gösteriyor.
  • Taraftarları görünür renkli tayfların varlığını, bir bölgede izlerin fevkalade şekilde yoğunlaşmasını veya işaretsiz ya da askerî uçakların tipik olmayan yer ya da yüksekliklerde bıraktıkları kalıcı izleri chemtrail belirtisi olarak görürler.

  • Ordu Müşürü Derviş Paşa ve fevkalade memuriyet-i mahsusa sıfatıyla da Ahmet Cevdet Paşa tayin edildi.
  • Böyle fevkalade bir olayı her zaman görmek mümkün olmadığından unutulmaz bir gün yaşandı.
  • Fatih’in babası Sultan İkinci Murad Han, Hacı Bayram-ı Veli’yi Edirne’ye davet edip, ilim ve manevi derecesini anlayınca, fevkalade hürmet göstermiş, Eski Cami'de vazettirmiş, tekrar Ankara’ya uğurlamıştır.
  • "The New York Times" Bernstein için "Amerikan tarihinin fevkalade yetenekli ve en başarılı müzisyenlerinden biriydi" demiştir.
  • Bu fevkalade çizgiler yalnızca Venüs’te görülür.

  • Yörük Ali Efe'nin refakatinde iken, Çerkez Ethem'in isyanını bastırmakta ve bu isyanın efelere de bulaşmasını önlemekte gösterdiği fevkalade hizmet ve yararlık nedeniyle, Menderes Grup Kumandanlığının tavsiyesiyle, Müdafaa-i Milliye Vekaleti'nce, 10 ocak 1921 den itibaren rütbesi Yüzbaşılığa yükseltildi.
  • Her ne kadar Bizanslılar bilimin uygulanması konusunda fevkalade başarılar (özellikle Aya Sofya'nın inşası sırasında) elde etse de ve antik dönemin bilim ve geometri bilgisini korusalar da, Bizanslılar 6.
  • üç parçadan yapılır, biri teknenin altında ikisi yanındadır, fevkalade büyük levhalardır, gemi kenarları iki adam kalınlığında hasır ve sazlardan örülmüştür bu sayede içeri su sızdırmaz ve Karadeniz'in fırtınalı sularında mantar gibi yüzerler, çift pruvalı kayıklardır, 100 adam alırlar...” şeklinde tasvir edilmiştir.
  • Eski adı ile Galitaria, şimdiki ismi ile Şenlikköy hayvancılık ve bağcılık ile meşhur bir Rum köyüydü, köyde anlatılan Ruslar ile anlatılan fevkalade fazla bilgi vardır.
  • Geniş kalıpları keşfetmek için fevkalade zaman derinlikleri, Hashlife gibi karışık algoritmalar yararlı olabilir.

  • Ortaçağ’da otarşinin gelişimi ile Avrupa’da bazı şehirler kendi paralarını bastırmış, localar ve esnaf birlikleri sayesinde oluşturulan piyasa düzeni ile her şehirde fevkalade işleyen şehirsel perakende ticareti başlamıştır.
  • 12 Eylül 1942'de İstanbul defterdarlığı görevine atanan Faik Ökte'nin anılarında anlattığına göre, Maliye Bakanlığı savaş dolayısıyla fevkalade kazanç elde ettiği iddia edilen kimselerin cetvelinin yapılarak müslümanların M, gayrımüslimlerin G, dönmelerin D harfiyle işaretlenmesini talep etti.
  • Dirilişte bu ağacın yaşam veren suyundan içenler, ölümsüzlük de dahil olmak üzere fevkalade bir esenliğe kavuşacaklar.
  • Antik Roma çok fazla doğal kaynağa ve insan kaynağına sahip fevkalade geniş bir alana hükmediyordu.
  • Onun oyun stili fevkalade taktiksel ve kesinlikle komplike oyunlara benzer ki;derin bir hesaplamaya ihtiyaç duyar.

    Advertisement
    © dict.cc Turkish-English dictionary 2024
    Contains translations by TU Chemnitz and Mr Honey's Business Dictionary (German-English only).
    Links to this dictionary or to individual translations are very welcome!