Advertisement
 Translation for 'jilet' from Turkish to English
NOUN   jilet | jiletler | jiletin
aletkozm.
jilet {noun}
razor blade
1 translation
To translate another word just start typing!

Translation for 'jilet' from Turkish to English

jilet {noun}
razor bladealetkozm.
Advertisement
Usage Examples Turkish
  • Gillette, Haziran 2009'da her biri yaklaşık 0,10 ABD Doları tutarında jilet üretti ve paketledi , müşteriler mağazalarda bu miktarın 48 katını ödediler.
  • yaş günü kutlaması sırasında New York'taki Jamaika Caddesi'nde bir bar kavgasında aldığı yüzündeki büyük jilet yarası ile de bilinir.
  • Bu işlem ayakkabılardaki metalleri veya vücudun alt kısımlarındaki metalleri tespit etmek için yeterli olmadığında, alternatif olarak yolcular ayakkabılarıyla beraber jilet büyüklüğündeki bir nesneyi 1,2 saniyenin altında bir sürede tarayarak tespit edebilecek kabiliyete sahip cihaz üzerine çıkıp yürürler.
  • O zamanlar lazerlerle çalışan fizikçiler ince metal parçalarını (genellikle jilet) lazer ışınları ile kırıyorlardı.
  • Kayıpların Tanrısı kara sineklerden oluşan gözleri ve jilet tırnaklarıyla Trisha'yı takip etmektedir.

  • Türkiye'de Gilette markasının Türkçe telaffuzundan dolayı jenerik marka olarak başka firmaların ürünlerine de "jilet" adı verilmektedir.
  • Soygun sırasında sayısız bıçak ve jilet saldırısı yaptıkları rapor edilmiştir ve bu yüzden Bloods üyelerini daha iyi seçmek için kabul törenleri düzenlemiştir.
  • Litvanya'nın oylarını ileten Ignas Krupavičius, ülkesinin on puanını Avusturya temsilcisi Conchita Wurst'a verdiğini açıklamadan hemen önce, Wurst'un sakalına hitaben "Şimdi tıraş olma zamanı," dedi ve kıkırdayarak bir jilet çıkarıp kendi yüzünü tıraş ediyormuş gibi yaptı.
  • Çakmak, mıknatıs, tükenmez kalem, tıraş bıçağı, jilet ve su sporları gereçleri gibi uzun ömürlü kullanılmayan ürünler üretmesiyle tanınmaktadır.
  • Takım elbiseli ve şapkalı Brezilyalı bir vampirdir.Silah olarak jilet keskinliğinde patlayan iskambil kâğıtları kullanmaktadır.

  • Örneğin bütün tıraş bıçaklarının, markaları farklı farklı olsalar da "jilet" olarak adlandırılmaları gibi.
  • Kazıda ayrıca erken döneme ilişkin küçük jilet teknolojisine ait izler de bulunmuştur.
  • Tweener yatağının altından jilet çıkartır ve Avocado'yu hadım eder.
  • Kıl folikülünde bir enfeksiyon (folikülit) veya boyutları değişen "jilet şişlikleri" (psödofolikülit barbae) eşlik edebilir veya etmeyebilir.
  • Her grup içerisinde üzerinde 1 den 10'a kadar bir sayı olan birer kart ve ayrıca birer tane de üzeri resimli "vale" (bacak, jilet vs de denir), "kız" (dam da denir), "papaz" (rua da denir) kartı vardır.

  • 2021 yılında Atatürk Kitaplığı'nın gazete arşivindeki tarihi nüshaların jilet, makas ve maket bıçakları ile tahrip edildiği ortaya çıkmıştır.
  • Narzo 30 Pro için jilet gümüşü (Blade Silver) ve kılıç siyahı (Sword Black) olmak üzere 2 renk seçeneği bulunur.
  • 1999'da tanıtılan marka "jilet ve bıçak" iş modelini kullanıyor; Tüketici kulp montajını düşük bir fiyattan satın alır, ancak ürünün kullanım ömrü boyunca yedek doldurma ve tampon satın almaya devam etmesi gerekir.
  • Navaja kelimesi Latince'deki novacula'dan türetilmiştir, ustura anlamına gelir ve navaja olarak bilinen Endülüs bıçağının ustura veya tıraşta kullanılan düz jiletten elde edildiği düşünülmektedir.
Advertisement
© dict.cc Turkish-English dictionary 2025
Contains translations by TU Chemnitz and Mr Honey's Business Dictionary (German-English only).
Links to this dictionary or to individual translations are very welcome!