Advertisement
 Translation for 'kalıcı' from Turkish to English
kalıcı {adj}residual
1 translation
To translate another word just start typing!

Translation for 'kalıcı' from Turkish to English

kalıcı {adj}
residual
Advertisement
Usage Examples Turkish
  • 2017 ve 2020'de diğer iki sakinin ölümünün ardından, yalnızca iki sakinden oluşan kalıcı bir nüfusu vardır.
  • İşlevleri benzer olsa da süt molar dişlerle kalıcı molar dişler arasında çok ciddi farklar bulunur.
  • Tam kalıcı dentisyon, kalıcı dentisyon döneminden çok sonra tamamlanır.
  • Bir permalink kalıcı tanımlayıcı türüdür ve permalink kelimesi bazen kalıcı tanımlayıcının eşanlamlısı olarak kullanılır.
  • Doğal kalıcı mıknatıslanma (NRM), bir kayaç ya da sedimanda kalıcı manyetizma oluşması durumudur.

  • Kalıcı yaz saati uygulaması Türkiye dışında Rusya tarafından da 2011-2014 yılları arasında uygulanmıştır.
  • Uygulanan bölgede kalıcı olarak kıl çıkmamasını sağlamak için kullanılan yöntemlerdir.
  • Kalıcı dişlerinin tamamını henüz çıkarmamış (genellikle 8 yaşından küçük) çocuklara yönelik tedavide tetrasiklin, düşük olasılıkla da olsa dişlerde kalıcı renk bozukluklarına yol açmak gibi bir yan etkisi olduğu için, tercih edilmeyebilir.
  • Glokom tüm dünyada en sık kalıcı görme kaybı nedenidir.
  • Modifikasyonlar, geçici ve kalıcı olarak ikiye ayrılmaktadır.

  • 9 Eylül 2010 tarihinde kendi resmi sitesinden yaptığı açıklamada Dream Theater'a ara verdiğini ve Avenged Sevenfold grubunda, grup kendisine kalıcı üye bulana dek davul çalacağını ancak grubun kalıcı üyesi olmayacağını söylemiştir.
  • Yaylar aracılığıyla bir sürtünme diskini sıkıştırmak yerine, tek bir yüz armatürünü çekmek için kalıcı mıknatıslar kullanır.
  • Kalıcı makyaj veya yarı kalıcı makyaj dövmeleri, yüz hatlarındaki pigmentasyonu değiştirmeyi amaçlayan kozmetik dövmelerdir.
  • Çok kısa bir süre bile olsa Güneş'e doğrudan bakmak, göz retinasında kalıcı hasara ve dolayısıyla körlüğe varan görüş kalıcı görüş bozukluklarına neden olabilir.
  • "Kalıcı zincir bölünmesi", belirli bir zamana kadar aynı geçmişi paylaşan bir blok zincirinin iki veya daha fazla kalıcı sürümünün olması ve ardından geçmişlerin farklılaşmaya başlaması olarak tanımlanır.

  • Bir konut için kullanılan yapı ve malzeme türü, ne kadar kalıcı olduğuna bağlı olarak değişmektedir.
  • Alaska Daimi Fonu (İngilizce Alaska Permanent Fund kısaca APF) ), devlete ait bir şirket olan Alaska Kalıcı Fon Şirketi (APFC) tarafından yönetilen anayasal olarak oluşturulmuş kalıcı bir fondur.
  • Nesne değişmez, kalıcı olandır; betileniş değişen, kalıcı olmayandır.
Advertisement
© dict.cc Turkish-English dictionary 2024
Contains translations by TU Chemnitz and Mr Honey's Business Dictionary (German-English only).
Links to this dictionary or to individual translations are very welcome!