Advertisement
 Translation for 'kalkmak' from Turkish to English
VERB   kalkmak | kalkıyor | kalktı
kalkar | kalkmaz
kalkmakto leave
2
kalkmakto get up
2 translations
To translate another word just start typing!

Translation for 'kalkmak' from Turkish to English

kalkmak
to leave

to get up
Advertisement
Usage Examples Turkish
  • Bu hareketi yaptıran en güçlü kas olsa da genelde otururken kalkmak, merdiven çıkmak gibi kuvvet gerektiren hareketlerde kullanılır.
  • Bamyan karaya inmek ve kalkmak için çok zorlu bir havaalanıdır.
  • Doğrudan Yükseliş: Bu plana göre uzay gemisi doğrudan Ay’a fırlatılacaktı ve tüm uzay aracının yapacağı tek iş Ay’a önce inip sonra kalkmak olacaktı.
  • İslam'da Kıyamet gününde tüm ölülerin dirileceğine inanılır. Arapça kökenli kıyamet sözcüğü "ayağa kalkmak, dirilmek" anlamına gelir.
  • Müziğin yavaş parçasında ilk olan dansçı ayağa kalkmak ve dans etmek için mücadele verir.

  • Ölüm Melekleri diyarında sigara veya kahve gibi bağımlılık yaratan bir ürün olan elmaya bağımlıdır ve elma tüketmediği zaman amuda kalkmak, vücudunu kendi etrafında döndürmek gibi kendine has bazı semptomlar sergilemektedir.
  • Okulu dahili öğrencileri mektepte tahsil görüp orada yatılı kalırlar iken, harici öğrenciler yalnız binayı yatıp-kalkmak için kullanırlar, eğitimlerini diğer Fransız okullarında alırlardı.
  • Tren kalkmak üzeredir. Annesiyle birlikte mi gitmeli, yoksa babasıyla mı kalmalıdır?
  • Gözcü sınıfındaki diğer uçaklar gibi bir meydandan kalkmak yerine mancınık ya da katapult adı verilen bir fırlatma rampasından fırlatılmaktadır.
  • Camiler birbirimizin yüzüne bakmaksızın yatıp kalkmak için yapılmamıştır.

  • Avrupa, tekrar ayağa kalkmak için Amerikan modelini uygulamaya başlar.
  • Diğer bir rivayete göre ise 'Kum' ismi Arapça'daki 'Gum' (kalkmak) isminden gelmedir.
  • Bira genellikle şişelenmiş olarak veya fıçı ile satılır. Kutu biralar da bulunmaktadır fakat kutularda ortaya çıkan depozito ücretinden sonra neredeyse piyasada kalkmak üzeredir.
  • Hâlâ alfa taksonomi çalışmalarına ihtiyaç duyulan gruplarda bunu bir kenara bırakıp beta ve gamma taksonomisi ile çalışmaya kalkmak anlamsızdır.
  • Bu René için her sabah 7’de kalkmak anlamına geliyor, çünkü çekimler hep saat 9’da başlıyor.

  • Levant kelimesi Latincede "kalkmak, kaldırmak, (Güneş için) doğmak" anlamlarına gelen "levare" fiilinden türemiştir.
  • Gece tuvalete kalkmak sorunu çözebilir. Özellikle çocuk uykudan 1,5 saat sonra uyandırılmalıdır.
  • Bu aşamadaki çocuklar genellikle zeminden ayağa kalkmak için Gowers Manevrasını (ayağa kalkma sırasında vücudunu dik pozisyona getirmek için kendi üzerinde tırmanma şeklinde elleri ve kollarıyla itmesi) kullanırlar.
  • Uçuş gerçekleştikten sonra, füzenin kanatları kalkmak için açılır, hava kepçesi açığa çıkar ve turbofan motoru seyir uçuşu için kullanılır.
  • Ancak, Novorossiya projesi başarısız oldu ve rafa kalkmak zorunda kaldı.

    Advertisement
    © dict.cc Turkish-English dictionary 2024
    Contains translations by TU Chemnitz and Mr Honey's Business Dictionary (German-English only).
    Links to this dictionary or to individual translations are very welcome!