Translation for 'limon' from Turkish to English

limon {noun}

lemon

• Baryum ayrıca boyaları renklendirmek için kullanılmıştır. Limon sarısı olarak bilinen pigment genellikle kurşun sülfat ile karıştırılmış baryum kromat içeriyordu.
• Limon "Turunçgil limon" öncelikle Kuzeydoğu Hindistan, Güney Asya' ya özgü çiçekli bitki Rutaceae ailesinden küçük yaprak dökmeyen bir ağaç türüdür.
• Tatlandırılmış limon ve misket limonudur, gerçek limon ve limon suyu ile yapılır.
• Başlangıçta 7 orijinal lezzet vardı: limon, misket limon, portakal, hindistancevizi-ananas, kiraz, üzüm ve tereyağı.
• " Derin limon ", Pantone tarafından "limon" olarak adlandırılan derin bir limon tonudur.

• Zencefil gazozu (zencefilli soda) zencefil, limon, şeker ve maden suyu ile yapılan gazlı bir içecektir.
• Kuchenmeister, ürettiği limonlu keklerin içinde sadece limon aroması olduğu hâlde ürün ambalajının üzerine limon dilimleri resmi koyduğu için Temmuz 2009'da Hamburg Tüketici Merkezi'nden uyarı almıştır.
• Limon şerbeti limon suyu, toz şeker, su, süzme bal ve karanfil ile kaynatılarak yapılır.
• Citralin güçlü bir limon (turunçgil) kokusu vardır.
• İncir macunu olarak bilinir. Malzemeleri;ham incir, limon suyu, toz şeker, limon, karanfil, sönmüş kireç ve sudur.