Translation for 'manyak' from Turkish to English

manyak {adj}

maniac

• Çizgi filmler manyak, güzel bir şekilde canlandırılmış ve inanılmaz seslendirmeye sahip.
• O zamanlar onlara “Psikopat” ya da “Cani manyak” veya “Şehvet katili” denmezdi.
• Kamların giysilerine "manyak" denir. Kamın manyağına asılı bir sürü kendisine güç veren ya da kendisini kötü ruhlara karşı koruyan eşyalar vardır..
• Bir ordusu olan Makino adındaki manyak bir canavarla savaşmak zorundadır.
• Çoğu kez çok korkutucu, manyak bir tiplemeye sahiptir.

• 1996 yılında Leman Dergisi bünyesinde, Selçuk Erdem'le birlikte L-manyak Dergisini çıkardı ve ilk bir yılı Selçuk Erdem ile birlikte olmak üzere yaklaşık 5 yıl süresince bu derginin editörlüğünü yaptı.
• Leman ve L-manyak dergilerinde sanatı daha da gelişti.
• Williamson bu teklife gülerek, Nyborg'ların hiç parası olmayan sadece satıcılarla konuşmayı seven iki yaşlı manyak olduklarını söyler.
• Kaleci olarak manyak katil Keşiş (Jason Statham) vardır.
• Ama bu grup kendilerini öldürüp tekrar dirilten manyak bir zombi çetesidir ve aynı şeyi Xander'a da yapmak isterler.

• Almanya dışında, Hitler ile dalga geçilmiş veya bir manyak olarak gösterilmiştir.
• «Policia já tem pistas ciddi veya manyak cinsel que ataca mulheres na Grande BH».
• Kişisel olarak, Marx'ın kendisi, arkadaşı Engels ile yazışmalarında, Urquhart'ı Palmerston ve Türklere tapma suçlamalarında bir "manyak biçimi" olarak değerlendirdi.
• Birinci sezonda, milyarder hayırsever Bruce Wayne ve kanunsuz alter-egosu Batman'in ortadan kaybolmasından üç yıl sonra, kuzeni Kate Kane, şeytanlarının üstesinden gelmek ve bir Batwoman olarak Gotham City sokaklarını manyak kız kardeşi Alice'den koruyan bir umut sembolü olmak için yola çıktı.