Translation for '
sadece' from Turkish to English
1 translation
To translate another word just start typing!
Usage Examples Turkish
See more ...
- Tarihler ve rakamlar futbolcunun sadece Chelsea formasıyla ulaştığı istatistikleri içerir. Maç sayıları sadece lig maçları için değil tüm müsabakaları kapsamaktadır.
- Birçok tanrının var olduğuna inanmakla birlikte bu tanrıların her birinin sadece kendisine tapan kişilere karşı güçlü olduklarını (sadece o kişiyi etkileyebildikleri) öne sürer.
- Çok faktörlü kimlik doğrulama (MFA), bir kullanıcıya yalnızca bir kimlik doğrulama mekanizmasına birkaç ayrı kanıt parçasını başarılı bir şekilde sunduktan sonra erişim izni verilen bir bilgisayar erişim kontrolü yöntemidir - genellikle aşağıdaki kategorilerden en az ikisi: bilgi (sadece ve sadece kullanıcının bildiği bir şey), sahiplik (sadece ve sadece kullanıcının sahip olduğu bir şey), ve devralma (sadece ve sadece kullanıcının olduğu bir şey) Web siteleri ve e-posta gibi İnternet kaynakları çok faktörlü kimlik doğrulama kullanılarak güvence altına alınabilir.
- Çok faktörlü kimlik doğrulma (MFA) bir bilgisayar kullanıcısına, kullanıcının kimlik doğrulama mekanizmasına başarılı bir şekilde iki ya da daha fazla kanıt sağladığında erişim sağlandığı bir kimlik doğrulama yöntemidir: bilgi (sadece ve sadece kullanıcının bildiği bir şey), sahiplik (sadece ve sadece kullanıcının sahip olduğu bir şey), ve devralma (sadece ve sadece kullanıcının olduğu bir şey).
- Türkçede bazı belgisiz zamirler ve bağlaçlar sadece olumlu veya sadece olumsuz yüklemle birlikte kullanılır.
- Sylvan Ebanks-Blake , Sadece İngiltere U-21'e seçilmiştir. Orada sadece 1 kez forma giymiştir.
- En nadir bulunan ejderha türleridir. Dünyada sadece 8 tane Semavi bulunmaktadır. Bu yüzdendir ki, Semavilerin sürücüleri sadece imparatorluk ailesinden olabilmektedir.
- Orijinal Kuzey Yürüyüşü, sadece ve sadece doğal ve eşsiz tek bir stilden faydalanır, bu stil de Marko’nun eserinden doğmuştur.
- Endonükleazların bazıları sadece çift ipliklikçikli, bazıları sadece tek iplikli, bazıları ise her iki tip nükleik asitleri keser.
- Yeni Zelanda’da yayınlanan ikinci parçaları Better Than Me ise listelerde sadece 3 hafta kalabildi ve yine sadece 16.sıraya kadar yükselebildi.
- Yayınları Sadece Türkiye'de sadece Digitürk ve Tivibu Platformlarında bulunmaktadır. Sadece SD yayın yapılmaktadır.Fakat Türkiye'den çekilmiştir.
- 115 katılımcının olduğu bu yarışta sadece dört Fransız bisikletçi dışında hepsi İtalyan'dı. Finale sadece 49 bisikletçi ulaştı.
- Ağrı gibi bazı gözlemler sadece belirti olabilirler çünkü diğer insanlar tarafından doğrudan gözlemlenemezler.
- Sadece günlük maç yayınlarının programını gösterir. Yayınlanmayan maç günlerinde sadece beIN Sports logosu gösterilir.
- İkinci sezonunda sadece 8 Premier Lig maçında forma giydi ve sadece 1 gol kaydetti.
- Burada adı geçen şerpalar sadece zirvede ekiple birlikte olanlardır. Takımdan sadece Yasuko Namba'nın 8000 metre üstü tırmanış deneyimi vardı.
- 2011'de "The Worst Movie Ever!"ABD gişesinde sadece 11 dolara açıldı. Sadece bir sinemada oynadı.
- Geleneksel yakitori sadece tavuğun farklı bölgelerinden yapılırken günümüzde sığır, balık, deniz ürünleri ile de yapılmaktadır.
- CLCD 8 bitti, sadece 5 adet üretildiği söylentisi olsa da, bunlardan bilinen sadece 2 tane vardır.
- Kartın dört versiyonu vardır: sadece dört dövüş oyununu oynatan bir versiyon; sadece iki sürüş oyununu oynatan bir versiyon; sadece Beast Busters'ı oynatan bir versiyon: Second Nightmare; ve sadece iki Samurai Shodown oyununu oynatan bir tane.
© dict.cc Turkish-English dictionary 2024
Contains translations by TU Chemnitz and Mr Honey's Business Dictionary (German-English only).
Links to this dictionary or to individual translations are very welcome!