Advertisement
 Translation for 'tabak' from Turkish to English
NOUN   tabak | tabaklar | tabağın
tabak {noun}plate
1 translation
To translate another word just start typing!

Translation for 'tabak' from Turkish to English

tabak {noun}
plate
Advertisement
Usage Examples Turkish
  • Ön yüzünde meyveli bir tabak tutan kız, arka yüzünde ise petrol kuleleri resmi bulunur.
  • Örneğin, bir küp bu bağlamda dışbükeydir. İçbükümlü olan herhangi bir oluşum dışbükey olamaz, örneğin bir çukur tabak.
  • Tonkatsu Japonya'da 19. yüzyılda ortaya çıkmıştır. Tek bir tabak olarak servis edilmesinin yanı sıra, sandviç dolgusu olarak veya köri ile birlikte de kullanılır.
  • Üstü, kırmızının hakim olduğu karışık renkli bir Türk halısı ile örtülü yatakta, bir tabak meyve var.
  • Müzenin belli başlı eserleri arasında pişmiş toprak tabak çanaklar, figürinler, heykeller, cam eserler, mezar stelleri ve lahitler bulunmaktadır.

  • Bir Akad çiviyazısı tableti, bir çeşit et ile doldurulmuş bağırsak kılıflarından oluşan bir tabak kaydeder.
  • Bünyesinde bulunan buz dan otel odası ile konaklama, buzdan tabak, bardak, kase gibi ürünleriyle farklı deneyimler sunmaktadır.
  • Ayrıca 15. ve 16. yüzyıl başlarından olan ayin kupası Chalice ,ve paten (ayinlerde kullanılan tabak) kilisenin en değerli parçalarıdır.
  • Şap, çift toynaklı hayvanlarda görülen viral bir hastalıktır. Halk arasında tabak veya dabak olarak adlandırılır.
  • Teller (Türkçesi tabak) II. Dünya Savaşı sırasında Almanlar tarafından üretilen bir patlayıcıdır.

  • Yarasalar, "Marcgravia evenia'nınki" gibi tabak şeklindeki braktelerden gelen akustik sinyalleri algılayabilir.
  • Haliç işi, 15. yüzyıl sonuyla 16. yüzyıl başlarında daha çok vazo, kase, tabak, kandil gibi biçimlerde üretilmiş, mavi beyaz Osmanlı seramiği.
  • Çeşm-i bülbül olarak adlandırılan ürünler arasında vazo, sürahi, şekerlik, kase ve tabak gibi formlar bulunur.
  • 15. yüzyıl sonuyla 16. yüzyıl başlarında daha çok vazo, kase, tabak, kandil gibi biçimlerde üretilmiş, mavi beyaz Osmanlı seramiği.
  • Geç Tunç Çağı'nın Hocalı-Gedebey kültürüyle ilişkilendirilen Gence-Kazah bölgesinde 2018 yılında arkeologlar tarafından altın ve bronz mücevherlerin çıkarıldığı nekropolden seramik tabak kalıntıları gün ışığına çıkarıldı.

  • Volkswagen ayrıca currywurst ile beraber gitmesi için mutfak eşyaları satıyor. Örneğin, parça numarası 33D 069 602 olan tabak.
  • Dört yarışmacının her biri imza tabak hazırlamalı ve jüriyi etkilemelidir.
  • İki tabak dolusu bisküvi düşünülsün; tabak #1 içinde 10 tane çikolatalı bisküvi ve 30 tane sade bisküvi bulunduğu kabul edilsin.
Advertisement
© dict.cc Turkish-English dictionary 2024
Contains translations by TU Chemnitz and Mr Honey's Business Dictionary (German-English only).
Links to this dictionary or to individual translations are very welcome!