Advertisement
 Translation for 'uyanık' from Turkish to English
uyanık {adj}awake
1 translation
To translate another word just start typing!

Translation for 'uyanık' from Turkish to English

uyanık {adj}
awake
Advertisement
Usage Examples Turkish
  • Bazı tarikatlar manevi sarhoşluk yerine yine tasavvufi terminolojide 'sahv' denilen uyanık farkındalık halini daha üstün kabul etmişlerdir.
  • "İzci Sözü/Andı" Tanrı'ya, vatanıma karşı vazifelerimi yerine getireceğime, İzcilik Türesine uyacağıma, başkalarına her zaman yardımda bulunacağıma, kendimi bedence sağlam, fikirce uyanık ve ahlakça dürüst tutmak için elimden geleni yapacağıma şerefim üzerine ant içerim.
  • Mary, uyumakta zorlandı ve yarı uyur yarı uyanık hâldeyken bir "uyanık düş" gördü ve gördüğü bu hayalin dehşetiyle irkildi.
  • Karısını ve karısının aşığını öldürmekle suçlanan emlâkçı Julien Vercel (Jean-Louis Trintignant)'in uyanık ve becerikli sekreteri Barbara Becker (Fanny Ardant), gizliden gizliye âşık olduğu patronunun suçsuz olduğundan tamamen emin olmasa da, olayları aydınlatmak için canla başla çalışır.
  • Gezi yazısı yazarken ilgiyi uyanık tutmak, okuyucuda okuduğu yerleri görme isteği uyandırmak çok önemlidir.

  • Tavan arasında uyanık yatıyordum. Alt kaltta bir saatin altıya vurduğunu duydum.
  • Shih-Tzu uyanık ve cesur bir köpektir. Zeki ve inatçı bir karaktere sahiptir.
  • Astral seyahat, uyanık olarak LSD gibi saykodelik maddelerin etkisi altında yapılabildiği söylenmektedir.
  • Uçuşta, bu uyanık kuş, beyaz uçuş tüylerini ve kuyruk altını gösterir. Erkek ve dişi tüyler açısından benzerdir ama yavru daha küçük çizgili ve soluk görünümdedir.
  • Getsemani denilen yere vardıklarında, İsa dua etmek için geri çekilir ve öğrencilerinin uyanık kalmasını ister.

  • Trans, hipnoz veya herhangi bir medyum aracılığıyla girilen, vücudun haricî uyarıcılara kapalı olduğu yarı uyanık durum.
  • Rüyalar ortaya koydukları iki mesele nedeniyle insanoğlu için hep büyüleyici bir konu oluşturmuştur: Rüyanın gerçeklikle (duyular yoluyla algılanan realiteyle) olan ilişkisi ve uyanık bilinç haliyle yapılan faaliyetle olan ilişkisi.
  • Zalim Şevki, yaşadığı mahallenin sakinlerinin dertlerine kurnazca çözümler bulan, bunu yaparken hep kendine menfaat sağlayan ve saf arkadaşı Kelek Osman'ı kötü durumda bırakan uyanık bir karakterdir.
  • Normal uyanık bilinçte hemen deneyimlenebilen KGH algısının en temel biçimi, belirgin bir şekli veya düzeni olmayan noktasal açık/karanlık bölgelerin görülmesidir.
  • Beyin ne kadar uzun süre uyanık kalırsa, serebral korteks nöronlarının senkron ateşleme oranları o kadar yüksek olur.

  • Nadur kelimesi, Arapçada uyanık anlamına gelen nadara kelimesinden gelmektedir.
  • Japonya Meteoroloji Ajansı giderek yumuşayan zeminler nedeniyle halkın toprak kaymalarına karşı uyanık olması gerektiğini ve benzer büyüklükteki bir depremin ilerleyen günlerde tekrar olabileceğini duyurmuştur.
  • Terim, Afrikalı Amerikan Yerel İngilizcesi uyanık kal anlamındaki "stay woke" ifadesinden devşirilmiştir.
  • Tanrıya ve Vatanıma karşı vazifelerimi yerine getireceğime, yavrukurt türesine uyacağıma, başkalarına her zaman yardımda bulunacağıma, kendimi bedence sağlam, fikirce uyanık ve ahlakça dürüst tutmak için elimden geleni yapacağıma şerefim üzerine ant içerim.
  • Allah'a ve vatanıma karşı vazifelerimi yerine getireceğime, izcilik türesine uyacağıma, başkalarına her zaman yardımda bulunacağıma; Kendimi bedence sağlam, fikirce uyanık ve ahlâkça dürüst tutmak için elimden geleni yapacağıma şerefim üzerine ant içerim.

    Advertisement
    © dict.cc Turkish-English dictionary 2024
    Contains translations by TU Chemnitz and Mr Honey's Business Dictionary (German-English only).
    Links to this dictionary or to individual translations are very welcome!